24 Eylül 2013 Salı

Çarşı'ya Komplo mu?



Siyaset, meclis sıralarına sığamamaya başlayınca hayatın her noktasına sirayet etmeye başladı. Halk arasında, yazılı ve görsel basında, karşılıklı iki gurup oluşmuş durumda. İlgili, ilgisiz her toplumsal olayın arkasında bir komplo teorisi aranıyor. Münferit bir olayı iki farklı basın kuruluşundan izlediğimde “aynı olay mı, nasıl yani?”…şeklinde dumura uğruyorum. Tarafsız yayıncılık ilkesine uyan, yakınından geçen bir basın kuruluşu bulmak neredeyse imkansız. Bir taraf olup, bel altı bel üstü bir şekilde karşı tarafa vurmak ortak tek amaç olmuş durumda. Bu iki gurup içinde herhangi objektif bir yoruma tahammül yok. Hemen “öteki” taraftan olmakla itham ediliyorsunuz. Kısaca toplum olarak psikolojimiz bozuldu. Bu sene Kadıköy’de oynanan iki maçta (Eskişehir, Sivas) karşılıklı atılan sloganlara tabiri caizse “sinir olmuştum”. Kendi görüşüm bu işlerin yerinin kesinlikle stadyumlar olmadığı yönünde. Tribün toplumun en kozmopolit oluşumlarından birisi olduğu için bu tartışmalara girmek sahadaki takımına hiçbir yönden yarar sağlamayacaktır. Atılan sloganla hiçbir taraftar görüşünü değiştirmeyecektir. Bu tartışmaya girerek yapılan tek şey, o an orada bulunma sebebinin aksine hizmet etmek olacaktır.

Pazar akşam her sonucun bize yarayacağı düşüncesinin verdiği keyifle televizyon karşısına geçtim. Fakat maçın sonu maalesef gelmedi. Beşiktaş taraftarları sahaya daldığı anda sosyal medyaya düşen iki farklı görüş; “Çarşı’ya komplo”… “Çarşı derbiyi terörize etti” şeklinde idi. Öncelikle şunu söylemeliyim, futbolu bilen, takımını gerçek anlamda seven taraftar sahaya girmez. Yani sahaya atlayanların çoğunluğunun herhangi bir tribün gurubu üyesi olduğunu sanmıyorum. Büyük çoğunluğunun münferit ve çok maça gitmeyen ilk girenlerin ise fevri karakterler olduklarını düşünüyorum. Öte yandan Çarşıya bir komplo kurulduğu iddiası ise çok uç bir komplo teorisi. Bu yorumları yapanların hiç birisinin tribün kültürünü bilmedikleri açıktır. Neymiş efendim sahaya girenler “Ya Allah Bismillah Allahuekber” sloganı atarak girmişler.” “Çarşı böyle bir slogan atmazmış”. Bu cahilce yorum maç akşamından beri twitter fenomenlerinin dilinde, hatta bazı TV kanallarının haber bültenlerinde. Çok komik. Zira, tribün jargonunda bu ifade; savulun, saldırıyoruz, sahaya iniyoruz, korkun bizden” anlamındadır. Bunu tribünü birazcık bilen hangi siyasi görüşten insana sorarsanız sorun, değişmez. Çarşı da bir tribün gurubudur ve diğer guruplar gibi içerisinde her türden insan bulunur.
Peki taraftar sahaya neden girdi? 4’te 4 ile 76 bin seyircinin önüne çıkılmış. 1-0 öne geçip iyi de oynuyorsun. Aptalca iki savunma hatası ile geriye düşüyorsun, buna hakem hataları ekleniyor. Bu durumda güvenlik zafiyeti olan bir statta saha iki kişinin atlaması bu sayının bine çıkması için yeterli. Sahaya ilk girenlerden hakeme, x oyuncuya sinirlenerek giren olduğu gibi, herkes atlıyor diye eğlencesine atlayanlar büyük çoğunluktur. Galip gelmen halinde rakibini kaosa itecekken sahaya atlayarak kendi takımına kendi elinle zarar verdin.

Öte yandan tahrik edenin hep aynı oyuncu gurubu ve takım olması, lobinin hep bu takımdan yana çalışıyor olması da üzerinde durulması gereken bir başka konu. Şampiyonluğun ilan edilmesinden sonraki hafta Kadıköy’de yenilgiye rağmen orta sahada yaşananlar hala hafızalarımızda. O gün de bir izdiham olabilirdi ama FB taraftarı sahada galip gelen oyuncularını alkışlamayı tercih etti.
Pazar akşamki derbi ile ilgili olarak aklıma takılan 2 soru var. Birincisi, LİG TV’de defalarca tekrar edilen, bir federasyon yetkilisinin söylediğini ifade ettikleri; “hakem içeri girdi, artık çıkamaz, talimatlar böyle”. Peki meşhur sulu derbide hakem kaç defa soyunma odasına girip çıkmıştı ve o ortamda maç nasıl tamamlanmıştı?
Bir diğeri; maçın devam edip etmeyeceğini beklerken LİG TV muhabiri, GS yöneticisi Lütfi Arıboğan’ın hakem ve gözlemcilerle birlikte hakem odasında olduğunu ifade etti. Bir süre sonra da spor camiası maçın sonucunu GS yöneticisinden öğrendi. Merak ettiğim başka kimsenin alınmadığı hakem odasına söz konusu yönetici hangi sıfatla girmişti? Gerçi Türk futbolunda son dönemde her taşın altından aynı adam çıkıyor ve bu durum değerli basınımız tarafından nedense hiç sorgulanmıyor.
Fenerbahçemize gelirsek; yarın açıklanacak derbi sonucuna göre yeni lideriz. Giderek takım havasına giriyoruz. Umarım yarın resmen şekillenecek puan durumu sezon sonuna kadar değişmez. Taraftarımızın siyasi çatışmalara girmeyerek, ortak hedefte bir araya gelmeleri bunun ilk şartı diye düşünüyorum.

Saygılarımla…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder