29 Mart 2011 Salı

Boş hafta

Galatasaray derbisinden sonra lige verilen ara bizi rehavete soktu. O günden bu yana siteye pek bir şey yazamadık. İnşallah aynısı futbolcularımız için geçerli değildir de çok önemli Bursa maçında puan kaybı yaşamayız. Takımın form durumu ve inancı bu konuda bizi oldukça fazla umutlandırıyor.

Kısa kısa bir kaç olaya değinecek olursak;

Bugün Avusturya ile karşılaşacak olan A milli takımız Avusturya'yı hangi kadro ile çıkarsa çıksın yenecektir. O yüzden üzerinde çok durmaya gerek olmadığını düşünüyorum. Burada tartışılması gereken ve tartışılan konu ligimizin eksi averajlı ve oynadığı maçların yarısında mağlubiyet alan bir takımdan 6 oyuncunun milli takıma seçilmiş olmasıydı. Sonuç büyük olasılık olumlu olacağı için üzerinde durulmayacaktır. Aksi takdirde teknik ekibin başı epeyce ağrıyabilir.

Erkekler voleybol Türkiye Kupası'nda Fenerbahçemiz finalde İzmir ekibi Arkas'a final setinde 3-2 kaybederek büyük olasılıkla sezonu kupasız kapadı. Bu durum bir çok kesimi mutlu etti etmesine ama voleybolda daha ilginç bir olay yaşandı ve Beşiktaş erkek voleybol takımı küme düştü ve oyuncuları meşhur taraftar gurupları tarafından tartaklandı.

Bir diğer İstanbul takımı Galatasaray ise mali kongresini gerçekleştirdi.  Yönetim mali olarak ibra edildi fakat yönetimsel olarak edilmedi dolayısıyla olağan üstü genel kongreye gidilecek ve Adnan Polat ve mevcut yönetimden isimler aday olamayacak.

Bu arada Galatasaray ve Beşiktaş takımları beklenildiği şekilde yabancı hocalarıyla yollarını ayırarak içeriden isimlerle yollarına devam etme kararı aldılar.

Kaptanımız Alex, NTV Spor'da Rıdvan Dilmen ve Güntekin Onay'ın canlı programına katılarak yedi yıldır bir ilki gerçekleştirdi. Orada futbolu ne kadar iyi bildiğini ve ileride iyi bir hoca olacağının ip uçlarını verdi.

"Bırakın yavaş olduğumu düşünmeye devam etsinler" bence gecenin cümlesiydi.

25 Mart 2011 Cuma

2022 Dünya Kupası Finallerine Gölge Düşürmek


Kupaya gölge düşürmesi beklenen bulut

Şuradaki habere göre Katar Üniversitesi Mühendislik Fakültesi mensubu bilimadamları  sahada sıcaklığı ayarlamak, zemini ve sahayı doğrudan güneş ışınlarından korumak amacıyla Dünya Kupası esnasında kullanılmak üzere yapay bir bulut üzerinde çalışıyrlar. Bundan önceki hiç bir dünya kupasında, kupayı düzenleyen ülkelerin yetkilileri 500,000 dolar gibi yüksek meblağlar harcayıp kupaya gülge düşsün istememişlerdir sanırım. Bu yönüyle de başka bir dünya kupası bekliyor bizi. Ömrümüz olursa elbette.

21 Mart 2011 Pazartesi

Bu 6 futbolcu nereli?

 Trabzonspor'un beraberlik golünün ortasının yapıldığı an...

Bu fotoğraf değerli basınımızda hiç tartışılmadı bugün. Fotoğrafa ilk baktığımızda gözden kaçan bir ofsaytı görebiliyoruz. Kabul etmemiz gerekir ki bu tür pozisyonlar yardımcı hakemler için zordur. Fakat bu tarz golleri Fenerbahçe attığında hakemlerin memleketleri dahi sempatik başkanlarımızın dilinden düşmüyor.

Bu fotoğrafta golün ofsayt olmasından çok daha ilginç bir durum var. İşaretlenmiş 6 futbolcu amaçsızca atışın yapılmasını bekliyorlar. Bu arada ceza alanı içerisinde 5 Trabzonlu futbolcu, görünürde 4 ama aslında 3 Gençlerli oyun tarafından marke edilmeye çalışılıyor.

Fenerbahçemizin bu şekilde bir gol atması halinde olabilecekleri düşünebiliyor musunuz?

Armanın Gururu Sarı Melekler


Son iki yılda da dörtlü finalde yer alıp çubuklu formalarla gururumuz olduğunuz için, voleybolda Avrupa'nın bir numaralı kupasında kazanılan 3.lüğe bile burun kıvırabilmemizi sağladığınız için teşekkürler...

19 Mart 2011 Cumartesi

3D; Derbi, Desibel, DEJA VU!


Maçtan önce TT Arena’da gerçekten komik bir durum vardı. Belirlenen 3 zamanda desibel rekoru kırma çalışması yapılacaktı. Organize olarak yapılmaya çalışılan bu tür basit şeyler hedefsizliğin sonuçları olsa gerek. Ayrıca, Lig Tv’nin de “rekor denemesi sayın seyirciler” diyerek ballandıra ballandıra anlatması ve Fenerbahçe’ye edilen küfürlerde sesin kısılmaması bakalım gündeme gelecek mi? Takımlar seremoniye gelirken Bursa lehine yapılan tezahürat ise büyük olduğunu iddia eden bir takımın taraftarına hiç yakışmadı.



Maça Galatasaray açısından bakarsak; Hagi’nin çıkardığı kadro yanlış değildi. İlk yarıda da sertlik kullanarak ve çok koşarak Fenerbahçe’yi sindirdiler. Özellikle Santos’un laubaliliği sonrasında gelen golden ilk yarının sonuna kadar Fenerbahçe’yi oynatmamayı başardılar. Alex’e top aldırmamaları bunda etkili oldu. İkinci yarıyla beraber ise oyunu geride kabul edip hızlı ataklarla gol aramak istediler.  İkinci yarının 10 dakikalık bir bölümü hariç oyunun kontrolünü Fenerbahçe’ye pek bırakmadılar.  Yan toplardan yedikleri 2 golle maç öncesi tahminlerimizi doğrulamış oldular.  Maç içersinde Culio ve Yekta’nın duran topu kullanma tartışmaları, maçtan sonra Baros’un bilerek gördüğü kırmızı kart takımdaki disiplin problemini ortaya koyuyordu. Hagi geldiğinde “Florya’ya disiplin geldi”, “takımı toparlar, 2.yarıda da yeni statla beraber şahlanırız” düşüncelerini ortaya atanlar bugün Hagi’yi en çok istemeyenler. 26 maçta 13 mağlubiyetlik performans ve tek hedef maçın kaybedilmesi bir yıkım yaratacaktır kuşkusuz.

Fenerbahçe kadro:
Volkan Demirel: 7- Golden önceki pozisyonda başarılıydı ama golde yapabileceği bir şey yoktu. Cana’nın çok uzaklardan çektiği şut dışında pek fazla iş düşmedi. Attığı takla ile yine gündeme gelebilir.

Diego Lugano: 7- Savunmayı toparlayan isimdi. Kritik müdahaleleri oldu.

Joseph Yobo: 6- Kazım’ın golünde Santos hatası ön planda olsa da Yobo da kusurluydu. Maçın devamında risksiz oynadı.

Gökhan Gönül: 8- İlk yarıda etkili değildi. Ayakta duramadı. İkinci yarıda sağ kanada ağırlığını koyup galibiyet golünün asitsini yaptı.

Andre Santos: 5- Yaptığı çok basit hata mağlubiyete neden olabilirdi. İkinci yarıda toparlanıp sol taraftan etkili olmaya çalıştı.

Selçuk Şahin: 5- İlk yarıda oyunda kaldı. Orta sahada rakibin baskısı sonucu top kayıpları yaptı.

Christian Baroni: 8- İlk yarıdaki çok kötü takımın iyilerindendi. Maç boyunca çalıştı ve başarılıydı.

Mehmet Topuz: 6- İlk yarıda çok etkisizdi. Maç boyunca mücadele etmeye çalışsa da son haftalardaki formda görüntüsünden uzaktı.

Özer Hurmacı: 7- Çok eleştirilse de ilkyarıda dikine gitmeye çalışan tek pozisyonu bulan oyuncuydu. Ayrıca Kazım’ın golden sonraki pozisyonunda onu rahatsız ederek 2.golü önledi. Top ezip çok top kaybetmesinin sebebi risk alıp bişeyler yapmaya çalışması.

Alex: 9- Bir gol bir asist ile maça yine damgasını vurdu. Başka bir şey söylemeye gerek var mı? Sene başında benzer ilk yarılar sonunda oyundan alınıyordu.

Mamadou Niang: 5- Oyunda kaldığı süre içersinde mücadele etse de çok etkili değildi. İstediği topları alamadı. 2. yarıda Semih girince sol tarafa geçti ama silikti. Oyundan düşünce yerini Stoch’a bıraktı.

Semih Şentürk: 7- Mükemmel ortaya mükemmel bir kafa vuruşu yaparak galibiyetin yolunu açtı. Hücumlarda Niang’ın yapamadığı duvar olma işini yaptı.

Miraslov Stoch: 7- Sol tarafa hareket getirdi. Bunu yapabileceğini geçen hafta göstermişti. Daha önce girebilirdi.

Bekir İrtegün: 88’de Alex’in yerine oyuna girdi. Çok gereksiz bir faul yaparak tehlike yaşanmasına sebep oldu.



Fenerbahçe maça beklenildiği gibi kontrollü başladı. Orta sahayı ele geçirmek üzereyken yediği gol her şeyi tersine çevirdi. Golden hemen önce Gökhan’ın Alex’in mükemmel pasında sağdan ceza alanına  girip, boştaki Lugano ve Niang’a çıkarmak yerine kaleyi düşündüğü pozisyon maçın seyrini değiştirebilirdi. Pozisyon yokken Santos’un topu taca atmak yerine topa sahip olmak adına yaptığı affedilmez hata ve devamında da Kazım’ı takip etmeyip pozisyonu izlemesi sonucunda gelen gol oyunun üstünlüğünün Galatasaray’a geçmesini sağladı. Bu arada Kazım’ın gol sevincinde Aykut Kocaman’a yaptığı terbiyesizlik, seviyesini gösterdi. Zaten maçtan sonra Aykut Kocaman kendisine yakışır şekilde kibar açıklamasını yaptı. 22. dakikada Kazım’ın pozisyonunda çok iyi yetişen Özer belki de maçın dönmesini sağlamıştı o anda. Galatasaray özellikle Santos’un bölgesinden etkili olmaya çalıştı. Son 10 dakikada kontrol Fenerbahçe’ye geçse de istenen gol pozisyonları üretilemedi. Ben maç önü yazımda Emre’nin yokluğunun lehimize olacağını düşünmüştüm fakat yanılmışım.  Baroni-Selçuk ikilinden birisinin yerine Stoch veya Dia’nın oynaması ve Mehmet Topuz’un göbekte görev yapması daha doğru bir tercih olabilirdi diye düşünüyorum.

Devre arasında Stoch ve Semih’in girmesi gerektiğini yazmıştım bir sosyal paylaşım sitesine. Önce Semih girdi ileride top tutulabilmesi açısından bu değişiklik çok iyi olmuştu fakat Niang solda da çok etkisizdi ve oraya da Stoch’un girmesiyle oyun tamamen Fenerbahçe’nin kontrolüne geçti. Fakat rakibin iyi kapanması gerekli sertliği ortaya koyması ile pozisyon üretilemedi. Kazım sakatlandığında Pino değişikliği arkasında boş alan bırakan Fenerbahçe savunması için daha tehlikeli olabilirdi. 65’e kadar süren baskı gol getirmeyince Culio ve Cana’nın iyi performanslarıyla oyun dengelendi ve maçın bu şekilde sonuçlanacağı izlenimini doğurdu. Duran top sonrası her iki taraf için de klasik olan gol sonrası, Fenerbahçe çok daha diri ve istekliydi özellikle soldan Stoch ile çok etkili olmaya başladı. Baroni’nin akıllıca boş Gökhan’ı görmesi sonrasında çok iyi ortasına mükemmel bir kafa vuruşu yapan Alex için söylenecekler kesinlikle boş kalır. 1.75 boyundaki KAPTAN o kafa vuruşunu 1.90’ın üzerindeki 2 stoper, 1.85’in üzerindeki 2 bek arasından vurdu ve Manisa, Beşiktaş Gençlerbirliği maçlarından sonra üst üste 4. dış saha maçından da mağlubiyetten dönüşte baş rolü oynadı.

Galibiyet golünden sonra sahaya atılan 2 şişe vardı ki bunlardan birisi Volkan Demirel’i ciddi şekilde yaralayabilirdi. Büyük ihtimalle bu şişeler localardan atıldı çünkü normal taraftarın içeriye bozuk para dahi sokamazken içki şişesi sokması düşünülemez. Açılışta ıslıklayanları kamerayla tespit ettiren Adnan Polat bu konuda neler yapacak önümüzdeki günlerde göreceğiz.

75.dakikadan sonra Fenerbahçe taraftarının TT Arena’daki şovu mükemmeldi. Dakika dakika desibel rekoru deneyip ve bu rekoru üstün başarıyla kıran (!) Galatasaray taraftarı maç 1-1 olmasına rağmen şaşkınlık içersinde yaklaşık 3000 kişinin şovunu izliyordu. Lig TV’nin çok tarafsız spikerlerinin ise gollerden sonra desibelleri düşmüş, mağlup duruma düşülen 4. deplasman galibiyetini sükunet içersinde anlatmayı tercih etmişlerdi yine. Maç sonrası seyirci-taraftar bütünleşmesini ise yayıncı kuruluştan değil başka bir kanaldan izlemek zorunda kalmamız da oldukça ilginçti.

Maç sonrası yaşanan sevinç ve verilen demeçler Kadıköy’de alınan beraberlik sonrasındaki sevinç gösterilerine göre oldukça ölçülü ve sempatikti.

Sanırım ilk şokun atlatılmasından sonra ve özellikle olası bir Trabzon puan kaybından sonra hakem hataları gündeme getirilecektir. Oysa ki Galatasaray’ın verilmeyen gollerinin hiçbirisinde tartışılabilecek bir nokta yok. Ama ben yaratıcı yönetici ve yazarlarımızdan dahiyane fikirler bekliyorum.


Çok kötü oynadığımız ilk yarı ve genelde kötü bir 90 dakika performansına rağmen gelen bu galibiyet şampiyonluğun habercisi. Milli maç arasına girdik ve bu ara sakatlarımızın iyileşmesi açısından iyi olacak. Dönüşte en az bu maç kadar kritik Bursa maçına çıkacağız. Ama ben yolumuzun çok açık olduğunu, sinir bozucu bir performansımız olduğunu görüyor ve çok mutlu oluyorum.

Ezeli rekabettte son durum



2008'den itibaren

Futbol (5-2-1)

27.04.2008 Galatasaray:1   Fenerbahçe:0  (2007-08 II.yarı maçı) Nonda

09.11.2008  Fenerbahçe:4 - Galatasaray:1  (2008-09 I.yarı maçı) Deivid

12.04.2009  Galatasaray:0 - Fenerbahçe:0  (2008-09 II.yarı maçı) Kavga

25.10.2009  Fenerbahçe:3 - Galatasaray:1  (2009-10 I.yarı maçı) Guiza topuk

28.03.2010 Galatasaray:0 - Fenerbahçe:1  (2009-10 II.yarı maçı) Selçuk-Leo

21.07.2010  Fenerbahçe:1 - Galatasaray:0  (Gurbet kupası-Almanya)  Santos

24.10.2010 Fenerbahçe:0 - Galatasaray:0  (2010 -11 I.yarı maçı) Sabri üçlü

18.03.2011  Galatasaray:1 - Fenerbahçe:2 (2010-11 II. yarı maçı) TT Arena


Basketbol Erkek (5-2)

26.03.2008     Fenerbahçe:76- Galatasaray:72  (2007-08 II.yarı maçı)

03.01.2009     Galatasaray:78- Fenerbahçe:62  (2008-09 I.yarı maçı)

24.04.2009     Fenerbahçe:89- Galatasaray:62  (2008-09 II.yarı maçı)
15.11.2009     Galatasaray:0 -  Fenerbahçe:20  (2009-10 I.yarı maçı)

27.02.2010     Fenerbahçe:81- Galatasaray:77  (2009-10 II.yarı maçı)

29.12.2010     Galatasaray:67- Fenerbahçe:56  (2010-11 I.yarı maçı)

11.02.2011     Fenerbahçe:77- Galatasaray:70  (Türkiye Kupası yarı final -Kayseri)

Basketbol Kadın  (20-8)

03.03.2008  Fenerbahçe 96-94- Galatasaray  (2007-08 sezonu II. yarı maçı)

05.04.2008  Fenerbahçe 67-52 Galatasaray   (Türkiye Kupası yarı finali- Adana)
30.04.2008  Fenerbahçe 88-92 Galatasaray   (2007-08 sezonu play-off final 1.maçı)

03.05.2008  Fenerbahçe 82-72 Galatasaray   (2007-08 sezonu play-off final 2.maçı)

07.05.2008  Galatasaray 73-74 Fenerbahçe   (2007-08 sezonu play-off final 3.maçı)

11.05.2008  Fenerbahçe 71-62 Galatasaray   (2007-08 sezonu play-off final 4.maçı)

11.10.2008  Fenerbahçe 55-71 Galatasaray   (Cumhurbaşkanlığı Kupası maçı - Ankara)

13.03.2011  Galatasaray:63-60 Fenerbahçe   (Türkiye Kupası-Yarı final maçı)

15.11.2008  Galatasaray 58-66 Fenerbahçe   (2008-09 sezonu I. yarı maçı)

14.02.2009  Fenerbahçe 82-55 Galatasaray   (2008-09 sezonu II. yarı maçı)

14.04.2009  Fenerbahçe 63-60 Galatasaray   (Türkiye Kupası finali-Kayseri)

22.04.2009  Fenerbahçe 82-72 Galatasaray   (2008-09 play-off yarı final 1.maçı)

25.04.2009  Galatasaray 76-66 Fenerbahçe   (2008-09 play-off yarı final 2.maçı)

27.04.2009  Galatasaray 64-68 Fenerbahçe   (2008-09 play-off yarı final 3.maçı)

30.11.2009  Galatasaray 77-84 Fenerbahçe   (2009-10 sezonu I. yarı maçı)
07.03.2010  Fenerbahçe 76-62 Galatasaray   (2009-10 sezonu II. yarı maçı)

28.03.2010  Fenerbahçe 55-57 Galatasaray   (Türkiye Kupası finali-Bandırma)

06.05.2010  Fenerbahçe 57-51 Galatasaray   (2009-10 sezonu play-off final 1.maçı)

08.05.2010  Fenerbahçe 61-56 Galatasaray   (2009-10 sezonu play-off final 2.maçı)

11.05.2010  Galatasaray 78-82 Fenerbahçe   (2009-10 sezonu play-off final 3.maçı)

21.10.2010  Fenerbahçe 75-58 Galatasaray   (Cumhurbaşkanlığı Kupası)

28.11.2010  Fenerbahçe 74-68 Galatasaray   (2010-11 sezonu I.yarı maçı)

01.02.2011  Fenerbahçe 77-58 Galatasaray   (Euroleague Women Top16 I. maç)

04.02.2011  Galatasaray 51-73 Fenerbahçe   (Euroleague Women Top16 II. maç)

12.02.2011  Galatasaray 76-66 Fenerbahçe   (2010-11 sezonu II.yarı maçı)

13.03.2011 Galatasaray 63-60 Fenerbahçe   (2010-11 Türkiye Kup. yarı final)

10.04.2011 Galatasaray 74-77 Fenerbhçe   (2010-11 play off final 1)

12.04.2011 Galatasaray 84-69 Fenerbaahçe (2010-11 play off final 2)


Voleybol Erkek (4-4)

08.03.2010  Galatasaray 1-3 Fenerbahçe   (2007-08 sezonu II.yarı maçı)

17.11.2008  Fenerbahçe 1-3 Galatasaray   (Türkiye Kupası maçı)

13.12.2008  Galatasaray 3-2 Fenerbahçe   (2008-09 sezonu I.yarı maçı)

12.03.2009  Fenerbahçe 3-2 Galatasaray   (2008-09 sezonu II.yarı maçı)


10.10.2009  Galatasaray 1-3 Fenerbahçe   (2009-10 sezonu I.yarı maçı)

10.01.2010  Fenerbahçe 3-2 Galatasaray   (2009-10 sezonu II.yarı maçı)

28.11.2010  Fenerbahçe 0-3 Galatasaray   (2010-11 sezonu I.yarı maçı)

23.02.2011  Galatasaray 3-2 Fenerbahçe (2010-11 sezonu II.yarı maçı)

Voleybol Kadın (14-0)

14.12.2008  Fenerbahçe 3-1 Galatasaray   (2008-09 sezonu I.yarı)

11.03.2009  Galatasaray 1-3 Fenerbahçe   (2008-09 sezonu II.yarı maçı)

10.04.2009  Fenerbahçe 3-0 Galatasaray   (2008-09 sezonu play-off yarı final 1.maçı)

13.04.2009  Galatasaray 0-3 Fenerbahçe   (2008-09 sezonu play-off yarı final 2.maçı)

14.04.2009  Fenerbahçe 3-2 Galatasaray   (2008-09 sezonu play-off yarı final 3.maçı)

18.10.2009  Galatasaray 0-3 Fenerbahçe   (2009-10 sezonu I.yarı maçı)

23.12.2009  Galatasaray 0-3 Fenerbahçe   (Türkiye Kupası çeyrek final 1.maç)

17.01.2010  Fenerbahçe 3-0 Galatasaray   (2009-10 sezonu 2.yarı maçı)

16.03.2010  Fenerbahçe 3-1 Galatasaray   (Türkiye Kupası çeyrek final 2.maçı)

24.04.2010  Fenerbahçe 3-0 Galatasaray   (2009-10 sezonu yarı final 1.maç)

26.04.2010  Galatasaray 0-3 Fenerbahçe   (2009-10 sezonu yarı final 2.maçı)


28.04.2010  Galatasaray 0-3 Fenerbahçe   (2009-10 sezonu yarı final 3.maçı)

21.11.2010  Galatasaray 0-3 Fenerbahçe   (2010-11 sezonu I.yarı maçı)

06.02.2011  Fenerbahçe 3-0 Galatasaray   (2010-11 sezonu II.yarı maçı)

18 Mart 2011 Cuma

Galatasaray-Fenerbahçe (26.hafta)


Galatasaray’ın derbide lehine gözüken tek istatistik TT Arena’da henüz yenilmemiş olması.  Oynadıkları 4 lig maçında 3 galibiyet 1 beraberlik almışlar. Bu süreçte deplasmanda ise genelde mağlup oldular. Bu sezon 12 kez yenilmeleri, takımın yenilgiye alışması adına oldukça olumsuz bir durum. Sağ bek mevkiindeki sıkıntıdan dolayı saha çıkarabilecekleri en iyi kadronun aşağıdaki şekilde olacağını düşünüyorum.


Galatasaray’ın maça hangi kadro ile çıkacağını tahmin etmek oldukça zor görünüyor. Benim kaledeki tercihim kesinlikle Aykut Erçetin olurdu. Çünkü daha önceki derbilerde çok da kötü bir performans sergilediğini söyleyemeyiz. Ama ben Hagi’nin tercihinin Zapata olacağını düşünüyorum. Bu durum Galatasaray adına handikap gibi görünüyor.

Hagi, sağ bek sıkıntısından dolayı Gökhan Zan ve Servet Çetin savunma ikilisine mecbur gibi görünüyor. Bu dörtlü mecburen sahada olacaklar. Oldukça fizikli bir savunma dörtlüsü olarak gözükse de yan toplarda büyük sıkıntılar yaşamaları bu maç için de oldukça riskli gözüküyor. Fenerbahçe’nin kanat bindirmelerinde Neill ve özellikle Hakan Balta’nın performansları çok önemli olacak.

Galatasaray’ı sıkı takip edenler de dahil 10 kişi sorsak sanırım her birinin orta sahada tercih edeceği üçlü farklı olurdu. Hücum yapmak adına benim tercihim Cana, Culio ve Yekta şeklinde olurdu. Fakat Hagi’nin Yekta’nın yerine daha savunma ağırlıklı Mustafa Sarp ve Ayhan Akman'dan birisini tercih edeceğini düşünüyorum. Cana Alex'e yakın oynatmayı düşüneceği isim olabilir.

Hücum hattında Stancu tercihi de söz konusu olabilir fakat bugüne kadar hiç ümit vermemesi onun şansını azaltıyor. Hücumun solunda bir ihtimal Arda tercihinde bulunabilir Hagi.

Verilen demeçlerden sezonun finali ve en önemli hedefi olarak görünen maçta, geriye düşülmesi bir anda bütün motivasyonu tersine döndürebilir. Ayrıca, kendi sahasında Trabzonspor’u konuk edeceği halde bu maçla birlikte ligi bitiriyor havasında olmaları da oldukça düşündürücü.

Fenerbahçe tarafından bakınca kadronun daha belirgin olduğu görülüyor. En azından savunmadaki kaleci ve savunmadaki 4 oyuncu net olarak belli. Stoch, Semih, Baroni de kadronun farklı versiyonlarına göre 11’de yer bulabilme ihtimali olan oyuncular.


Volkan Demirel Fenerbahçe’nin en güvendiği isimlerden birisi durumuda. Çok başarılı bir sezon geçiriyor. Savunma dörtlüsü oldukça uyumlu bir görüntü çiziyor. Kademe anlayışı ve yardımlaşma üst düzeyde. Lugano ve Yobo ikilisi birbirlerini tanıdıkça uyumları ve başarıları arttı. Yobo, Gökhan ve özellikle Santos topu oyuna sokma konusunda oldukça iyiler ve rakiplerin yaptığı baskıda dahi topu orta sahaya başarıyla geçirebiliyorlar. Özellikle Lugano’nun hava toplarındaki başarısı ve bu sezon attığı 8 gol yan toplarda zayıf Galatasaray için önemli bir tehdit olacaktır.

Bence orta sahada Emre’nin oynamayacak olması bu maç için dezavantaj değildir. Daha önce de yazdığım gibi Emre Kadıköy’de daha zayıf takımlara karşı oynanan maçlarda  öne oynama isteği, arzulu oyunu ve hücuma verdiği katkıyla çok başarılı olabilir. Ama daha denk maçlarda orta sahada gerekli direnci gösteremiyor. Beşiktaş maçında kritik bir asist yapmasına rağmen özellikle ilk yarının en kötülerinden birisiydi. Selçuk Şahin, Mehmet Topuz ve Özer Hurmacı’dan oluşan orta sahanın top dolaştırma  ve rakibe baskı konusunda çok başarılı olduklarını düşünüyorum. Dia kanat atakları konusunda oldukça yıpratıcı olsa da ayağa pas organizasyonunun biraz dışında kalıyor. Aykut Kocaman’ın geçen hafta onu kenarda bekletip yerine top alıp vermede daha başarılı olan Stoch’u tercih sebeplerinden birisi bu olabilir. Alex’in atacağı ara toplarında savunma ile kaleci arasına girmede oldukça başarılı olan Ning, Galatasaray’ın ağır denebilecek savunma göbeği için çok tehlikeli olacaktır.

Galatasaray’ın hücumda oynayan üç oyuncusunun orta sahaya destek vermemeleri hemen hemen tüm maçlarda orta saha üstünlüğünün rakibe geçmesine olanak sağlıyor. Fenerbahçe ayağa pas ve yarı saha baskısı ile orta sahaya dolayısıyla oyuna hakim olacaktır.  Geçmişte yaşanan derbi sürprizlerinin bugünkü durumdan farklı olduğunu düşünüyorum. O maçlarda takımlardan birisi kötü bir sezon geçiriyor olsa da, kadro kalitesi hiç de rakibinden aşağıda değildir. İlk yarıdaki Galatasaray'ın sürpriz iyi oyunu sonunda aldığı beraberlikle bugünkü durum oldukça farklı. Hagi takıma yeni bir umutla bir hava getirmişti, Alex ve Fenerbahçe bugünkü durumlarının oldukça altındaydılar. Ayrıca şu anda Galatasaray kadrosunun değil Fenerbahçe’den bir çok Anadolu takımından daha zayıf olduğu konuşuluyor. Teknik Direktörden kalecisine, hangi bölgeye bakarsanız bakın Fenerbahçe’nin net bir üstünlüğü söz konusu. Bu yüzden Fenerbahçe için bu maç, eksi averaja sahip, ligin orta sıra takımlarından birisiyle oynayacağı zor bir deplasman maçı. Galatasaray’ın seyirci avantajı dışında bir avantajı gözükmüyor. Oyun berabere gittiği sürece desteğine devam edecek olan taraftar aksi bir durumda, geçmiş yenilgilerin de etkisiyle maçın yarıda kalmasına dahi neden olabilir.

İyi oynayanın ve kazananın Fenerbahçe olması dileğiyle...