31 Aralık 2011 Cumartesi

Ukic'in Parmağı


Basketbolu çok iyi bilmememe rağmen dünkü maçın yazılmaya değer bir maç olduğunu düşünüyor ve görüşlerimi kısaca paylaşmak istiyorum;

Maç öncesinde GS cephesinden hakem atamasını eleştiren, Recep Ankaralı'yı hedef alan açıklamalar beni tedirgin ediyordu. Haksız olmadığımı da maç boyunca anladım aslında.

Maç günü Ukic'in parmağının kırılmasını sevinçle karşılayan ve bunu tüm Türkiye ile çekinmeden paylaşan Akşam gazetesi GS muhabiri Seda Kılıç maçın son 5 dakikasında neler hissetmiştir acaba?Komplekslerin bireyleri insanlıktan çıkarmasına da tanık olmaya başladık ki bu oldukça tehlikeli. Ukic'in yanında, Prldzic'e verilen anlamsız ceza, Ömer ve Tomas'ın sakatlıktan tam olarak kurtulamaması maç öncesi önemli sıkıntılardı takımımız adına.

Maç, son 5 dakikaya kadar genelde GS'nin kontrolünde geçti. İlk çeyrek 17-21, devre 32-36 konuk ekibin üstünlüğü ile geçti. Son çeyrekter bir ara fark 11 sayıya kadar çıkmasına rağmen Fenerbahçe son 5 dakikadaki 18-6'lık serisi ile yılın son derbisini 80-79 kazandı.

Maç içinde Jerrels, Hakan ve skor olarak katkı sağlasa da Engin'in oyunu iyi yönlendiremediklerini düşünüyorum. Bu üç oyun kurucumuz maçı birer asistle tamamlamışlar. Dolayısıyla takım olarak yaptığımız toplam asist sayısı 9. GS'de ise bu rakam 20. Bogdanovic'in çok az oyunda kalarak hiç katkı sağlayamaması takımızı 3 numaralı pozisyonda ve skor üretme anlamında oldukça sıkıntıya soktu. Vidmar'ın hiç süre alamaması da bence ilginçti. Maçın etkisiz isimlerinden Tomas'ın son çeyrekte üst üste bulduğu 2 üçlük isabet maçın belki de en önemli belirleyicisi oldu.

"3. çeyreğin bitimine 2:48 kala Fenerbahçe taraftarının kötü tezahüratı ile  hakemler salonu terk ettiler ve maç bir süreliğine durdu." Büyük olasılıkla bir çok gazete haberi bu şekilde okuyacaksınız. Olayın hemen öncesi hiç bir haberde yer almayacak. Ama bunun atlanmaması gerektiğini düşünüyorum. Maç 6 sayı ile GS üstünlüğü ile devam ederken aynı pozisyonda Songalia ve Lucas üst üste hatalı yürüme yaptılar. Fenerbahçe seyircisi oyunu o kadar iyi biliyor ki hatalı yürümeyi fark edip kararı protesto ettiler. Pozisyonun devamında üçlük isabet ile fark 9 sayıya ulaştı. Murat Murathanoğlu-İsmet Badem yorumlarıyla yanlışlığı ortaya koydular. Ayrıca, GS'li oyuncu Tutku Açık'ın gülerek arkadaşına steps yaptığını anlatması kameralara yakalanıyordu. Yanlış karar tabi ki verilir ama izleyicilerin dahi fark ettiği pozisyonda hakemin elini havaya kaldırıp düdüğünü çalamaması çok tuhaftı.

Maçın bitiminde iki koç da hakemlere tepki göstererek üstlerine yürüdüler. Nevian Spahija,  son GS hücumunda Tutku'nun yaptığı açık hücum faule düdük çalınmamasına itiraz ediyordu. Çünkü rakip, devamında boş üçlük şansı bulmuştu. Fakat Oktay Mahmudi'nin itirazını ve hakemlere saldırısının sebebini çözemedim. Acaba girmeyen üçlüğü neden tiklemedikleri için mi tepki gösteriyordu hakem üçlüsüne?

Her şeye rağmen ezeli rakibimizi yılın son maçında bir defa daha mağlup etmenin mutluluğu tarif edilmez.

Sevgiler, saygılar. MUTLU YILLAR...

2011'in son derbisi (20-8)


Dün Sinan Erdem spor salonunda oynanan TBL I. devre maçıyla birlikte  bu yılın 28. büyük maçı oynanmış oldu. Bu karşılaşmalarda Fenerbahçemiz 20. galibiyetini alarak bu alandaki ezici üstünlüğünü devam ettirdi.

Futbol (5-2-1)

  • 27.04.2008 Galatasaray:1   Fenerbahçe:0  (2007-08 II.yarı maçı) Nonda
  • 09.11.2008  Fenerbahçe:4 – Galatasaray:1  (2008-09 I.yarı maçı) Deivid
  • 12.04.2009  Galatasaray:0 – Fenerbahçe:0  (2008-09 II.yarı maçı) Kavga
  • 25.10.2009  Fenerbahçe:3 – Galatasaray:1  (2009-10 I.yarı maçı) Guiza topuk
  • 28.03.2010 Galatasaray:0 – Fenerbahçe:1  (2009-10 II.yarı maçı) Selçuk-Leo
  • 21.07.2010  Fenerbahçe:1 – Galatasaray:0  (Gurbet kupası-Almanya)  Santos
  • 24.10.2010 Fenerbahçe:0 – Galatasaray:0  (2010 -11 I.yarı maçı) Sabri üçlü
  • 18.03.2011  Galatasaray:1 – Fenerbahçe:2 (2010-11 II. yarı maçı) TT Arena
  • 07.12.2011  Galatasaray:3 – Fenerbahçe:1 (2011-12 I. yarı maçı) TT Arena


Basketbol Erkek (11-5)

  • 26.03.2008    Fenerbahçe:76- Galatasaray:72  (2007-08 II.yarı maçı)
  • 03.01.2009    Galatasaray:78- Fenerbahçe:62  (2008-09 I.yarı maçı)
  • 24.04.2009    Fenerbahçe:89- Galatasaray:62  (2008-09 II.yarı maçı)
  • 15.11.2009     Galatasaray:0 -  Fenerbahçe:20  (2009-10 I.yarı maçı)
  • 27.02.2010    Fenerbahçe:81- Galatasaray:77  (2009-10 II.yarı maçı)
  • 29.12.2010    Galatasaray:67- Fenerbahçe:56  (2010-11 I.yarı maçı)
  • 11.02.2011     Fenerbahçe:77- Galatasaray:70  (Türkiye Kupası yarı final -Kayseri)
  • 20.04.2011    Fenerbahçe: 83 Galatasaray:80 (2010-11 II.yarı maçı)
  • 04.06.2011    Fenerbahçe 81-59 Galatasaray (2010/11sezonu finali ilk maç)
  • 06.06.2011    Fenerbahçe 95-84 Galatasaray (2010/11sezonu finali ikinci maç)
  • 09.06.2011    Galatasaray 97-93 Fenerbahçe (2010/11sezonu finali üçüncü maç)
  • 11.06.2011    Galatasaray 74-85 Fenerbahçe (2010/11sezonu finali dördüncü maç)
  • 14.06.2011    Fenerbahçe 71-72 Galatasaray (2010/11sezonu finali beşinci maç)
  • 17.06.2011   Galatasaray 88-91 Fenerbahçe (2010/11sezonu finali altıncı maç)
  • 12.10.2011    Fenerbahçe: 97 -103 Galatasaray (2011 Cumhurbaşkanlığı-Kayseri)
  • 30.12.2011   Fenerbahçe 80-79 Galatasaray (2011/12 sezonu I.yarı maçı)

Basketbol Kadın  (23-9)


  • 03.03.2008  Fenerbahçe 96-94- Galatasaray  (2007-08 sezonu II. yarı maçı)
  • 05.04.2008  Fenerbahçe 67-52 Galatasaray   (Türkiye Kupası yarı finali- Adana)
  • 30.04.2008  Fenerbahçe 88-92 Galatasaray   (2007-08 sezonu play-off final 1.maçı)
  • 03.05.2008  Fenerbahçe 82-72 Galatasaray   (2007-08 sezonu play-off final 2.maçı)
  • 07.05.2008  Galatasaray 73-74 Fenerbahçe   (2007-08 sezonu play-off final 3.maçı)
  • 11.05.2008  Fenerbahçe 71-62 Galatasaray   (2007-08 sezonu play-off final 4.maçı)
  • 11.10.2008  Fenerbahçe 55-71 Galatasaray   (Cumhurbaşkanlığı Kupası- Ankara)
  • 15.11.2008  Galatasaray 58-66 Fenerbahçe   (2008-09 sezonu I. yarı maçı)
  • 14.02.2009  Fenerbahçe 82-55 Galatasaray   (2008-09 sezonu II. yarı maçı)
  • 14.04.2009  Fenerbahçe 63-60 Galatasaray   (Türkiye Kupası finali-Kayseri)
  • 22.04.2009  Fenerbahçe 82-72 Galatasaray   (2008-09 play-off yarı final 1.maçı)
  • 25.04.2009  Galatasaray 76-66 Fenerbahçe   (2008-09 play-off yarı final 2.maçı)
  • 27.04.2009  Galatasaray 64-68 Fenerbahçe   (2008-09 play-off yarı final 3.maçı)
  • 30.11.2009  Galatasaray 77-84 Fenerbahçe   (2009-10 sezonu I. yarı maçı)
  • 07.03.2010  Fenerbahçe 76-62 Galatasaray   (2009-10 sezonu II. yarı maçı)
  • 28.03.2010  Fenerbahçe 55-57 Galatasaray   (Türkiye Kupası finali-Bandırma)
  • 06.05.2010  Fenerbahçe 57-51 Galatasaray   (2009-10 sezonu play-off final 1.maçı)
  • 08.05.2010  Fenerbahçe 61-56 Galatasaray   (2009-10 sezonu play-off final 2.maçı)
  • 11.05.2010  Galatasaray 78-82 Fenerbahçe   (2009-10 sezonu play-off final 3.maçı)
  • 21.10.2010  Fenerbahçe 75-58 Galatasaray   (2010 Cumhurbaşkanlığı Kupası)
  • 28.11.2010  Fenerbahçe 74-68 Galatasaray   (2010-11 sezonu I.yarı maçı)
  • 01.02.2011  Fenerbahçe 77-58 Galatasaray   (Euroleague Women Top16 I. maç)
  • 04.02.2011  Galatasaray 51-73 Fenerbahçe   (Euroleague Women Top16 II. maç)
  • 12.02.2011  Galatasaray 76-66 Fenerbahçe   (2010-11 sezonu II.yarı maçı)
  • 13.03.2011 Galatasaray 63-60 Fenerbahçe   (2010-11 Türkiye Kup. yarı final)
  • 10.04.2011 Galatasaray 74-77 Fenerbhçe   (2010-11 play off final 1)
  • 12.04.2011 Galatasaray 84-69 Fenerbaahçe (2010-11 play off final 2)
  • 15.04.2011 Fenerbahçe 80-68 Galatasaray (2010-11 play off final 3)
  • 17.04.2011 Fenerbahçe 91-86 Galatasaray (2010-11 play off final 4)
  • 16.10.2011 Fenerbahçe 78-83 Galatasaray (2011 Cumhurbaşkanlığı Kupası)
  • 27.11.2011 Fenerbahçe 96-82 Galatasaray (2011-12 1. yarı maçı)


Voleybol Erkek (5-4)

  • 08.03.2010  Galatasaray 1-3 Fenerbahçe   (2007-08 sezonu II.yarı maçı)
  • 17.11.2008  Fenerbahçe 1-3 Galatasaray   (Türkiye Kupası maçı)
  • 13.12.2008  Galatasaray 3-2 Fenerbahçe   (2008-09 sezonu I.yarı maçı)
  • 12.03.2009  Fenerbahçe 3-2 Galatasaray   (2008-09 sezonu II.yarı maçı)
  • 10.10.2009  Galatasaray 1-3 Fenerbahçe   (2009-10 sezonu I.yarı maçı)
  • 10.01.2010  Fenerbahçe 3-2 Galatasaray   (2009-10 sezonu II.yarı maçı)
  • 28.11.2010  Fenerbahçe 0-3 Galatasaray   (2010-11 sezonu I.yarı maçı)
  • 23.02.2011  Galatasaray 3-2 Fenerbahçe  (2010-11 sezonu II.yarı maçı)
  • 23.10.2011  Fenerbahçe   3-1 Galatasaray  (2011-12 sezonu I.yarı maçı)

Voleybol Kadın (17-0)

  • 14.12.2008  Fenerbahçe 3-1 Galatasaray   (2008-09 sezonu I.yarı)
  • 11.03.2009  Galatasaray 1-3 Fenerbahçe   (2008-09 sezonu II.yarı maçı)
  • 10.04.2009  Fenerbahçe 3-0 Galatasaray   (2008-09 sezonu play-off yarı final 1.maçı)
  • 13.04.2009  Galatasaray 0-3 Fenerbahçe   (2008-09 sezonu play-off yarı final 2.maçı)
  • 14.04.2009  Fenerbahçe 3-2 Galatasaray   (2008-09 sezonu play-off yarı final 3.maçı)
  • 18.10.2009  Galatasaray 0-3 Fenerbahçe   (2009-10 sezonu I.yarı maçı)
  • 23.12.2009  Galatasaray 0-3 Fenerbahçe   (Türkiye Kupası çeyrek final 1.maç)
  • 17.01.2010  Fenerbahçe 3-0 Galatasaray   (2009-10 sezonu 2.yarı maçı)
  • 16.03.2010  Fenerbahçe 3-1 Galatasaray   (Türkiye Kupası çeyrek final 2.maçı)
  • 24.04.2010  Fenerbahçe 3-0 Galatasaray   (2009-10 sezonu yarı final 1.maç)
  • 26.04.2010  Galatasaray 0-3 Fenerbahçe   (2009-10 sezonu yarı final 2.maçı)
  • 28.04.2010  Galatasaray 0-3 Fenerbahçe   (2009-10 sezonu yarı final 3.maçı)
  • 21.11.2010  Galatasaray 0-3 Fenerbahçe   (2010-11 sezonu I.yarı maçı)
  • 06.02.2011  Fenerbahçe 3-0 Galatasaray   (2010-11 sezonu II.yarı maçı)
  • 01.05.2011   Galatasaray 0-3 Fenerbahçe (2010/11 sezonu yarı final ilk maç)
  • 04.05.2011  Fenerbahçe 3-0 Galatasaray (2010/11 sezonu yarı final ikinci maçı)
  • 13.10.2011   Fenerbahçe 3-1 Galatasaray (2011/12 sezonu ilk yarı maçı)

20 Aralık 2011 Salı

Hayde Gidelum


Hızlı tren raylarında bakım olduğundan Kadıköy yolculuğu bu defa kara yolu ile yapıldı. Bozkurt abi o kadar güzel yazmış ki bugün "Şu Fenerbahçeliler Adam Olmaz" diye.  Bolu dağında otobüsler saat 10:00 civarında - maçtan 9 saat önce - mola için sıralandığında çubuklu formalı yolcuların sayısı inanılmazdı. Malum medya organlarında her gün bir yenisi yayınlanan delillere (!) rağmen Pazar Pazar o kötü hava şartlarında onca yolu  göze alan bu Fenerbahçeliler adam olmazdı. Kulüplerine ve başkanlarına sırtını döneceği varsayılan çubuklu formalılar sadece "sevgilerini" haykırmak için Kadıköy'e akın ediyorlardı. Çünkü acılar, haksızlıklar onların sadece "tutkularını" ve "bağlılıklarını" arttırmıştı.

Kadıköy maç günleri bir başka güzel. Soğuk ve yağışlı hava bile buna engel değil. Maç öncesi stat etrafı daha önceki maçlara oranla oldukça hareketli ve kalabalık. Çünkü bu maç, geçen sezonun hesabı ve bu senenin en önemli maçı olarak görülüyordu.

Fenerbahçe, 4-2-3-1 dizilişi ve beklenen 11 ile maça başladı. Trabzon'da oynaması beklenen Henrique'nin yerine orta sahada Colman'ın eşi olarak Aykut sahadaydı. Şenol Güneş maç sonunda söylediğinin aksine daha savunmacı bir kadro ile sahadaydı. Takımını, 4-3-3 görünümlü 4-5-1 dizilişiyle sürmüştü sahaya. En uçta oynayan Burak'a destek kanatlarda sağ bek kökenli Serkan Balcı ve Halil Altıntop ile ortadan Alanzinho'dan bekleniyordu. Bu ikili hücuma değil ama savunmaya oldukça katkı sağladı.  Halil ilk 20 dakika neredeyse sol bek gibi oynadı ya da Gökhan Gönül'ün baskısıyla öyle oynamak zorunda kaldı. Şenol Güneş, kesinlikle 0-0 için sahadaydı ve tek gol ümidi Burak'ın uzaktan atacağı serseri şutlardaydı. Duran toptan golü yedikleri (bu Fenerbahçe'nin bu sezon köşe vuruşundan attığı ilk gol olabilir) anda maç neredeyse bitmişti.

Fenerbahçe maça oldukça etkili ve önde basarak başladı. Mehmet, Selçuk ve Emre'nin iyi oyunuyla orta sahaya hakim oldu. Geçen yılı hatırlatan pas oyunuyla da rakibinin üzerine gitti. 24. dakikada istediği golü bulunca rahatlayarak rakibini daha geride karşılamaya başladı. 2.yarıdaki değişiklilerle Aykut Hoca yine 4-3-3'e döndü. Bu maç için bu duruma takılıp kalmak istemiyorum. Sonuçta uzaktan atılan şutlar dışında rakibine pozisyon vermeden maçı tamamladık. 2. maçı olmasına rağmen Serdar Kesimal kendisine hayran bıraktı. Geçen haftaki maçtan sonra da yazdığım gibi Serdar Kesimal ayağına hakim, sezgileri güçlü, oyunu geriden başarıyla kuran modern bir savunma oyuncusu görüntüsünde. Serdar, topu kullanmadaki başarısı ve atletik yapısıyla taraftarın sevgilisi Lugano'dan bir sınıf üstün görünümdeydi.

Maçın neredeyse önüne geçmiş durumda olan Aykut'un kırmızı gördüğü pozisyonda Gökhan Gönül'ün gereksiz bir uyarıda bulunduğunu düşünüyorum. (Hakeme giderek rakibin darbesinin olmadığını söylemesi) Basınımızın değerli yorumcuları ve Gökhan, faul olması için bir darbenin olması gerektiğini düşünerek hataya düşüyorlar. O pozisyonda darbe olursa direk kırmızı gerekirdi. Gökhan bu davranışını iyi niyetle yaptı fakat bence gereksizdi.

Taraftarın gergin olmasından dolayı maçın tamamlanamayacağı, olayların çıkacağı düşünülmekteydi. Fakat erken gelen Fenerbahçe golü, taraftarların birbirlerini sosyal ağlar yoluyla telkini Tolga Zengin'in maç sonundaki tahriklerine rağmen olay çıkmasının önüne geçti.

Maç sonunda Sadri Şener'in ağrına giden "Hayde" türküsü taraftarın oldukça hoşuna gitti. Maç sırasında dikkat çeken bence önemli gelişme "Genç Fenerliler" taraftar gurubunun ilk defa AZİZ YILDIRIM tezahüratına coşkulu şekilde katılmasıydı. Böylece başkan tüm tribün guruplarının tam desteğini almış oldu.

Geçen yıl alın teriyle(!) 82 puan toplayan takım bu sene 21 puanla 10. sıradayken, şikeyle (!) 82 puan toplayan takım 34 puanla ve averajla 2. sırada. O halde, şu anda 10. sırada yer bulabilen takımın geçen yıl bu yarışta nasıl var olduğu da sorgulanmalıdır.

Uzun bir günün özeti; FENERBAHÇELİ olmak ne güzel bir şey...

Saygılarımla...

13 Aralık 2011 Salı

Volkan'ın Sakalları

Hafta içinde hiç beklemediğimiz bir mağlubiyet aldık Galatasaray'dan. Biz beklemiyorduk zira onlar da kazanmayı beklemiyorlardı aslında. Üçlü orta saha ile farklı bir diziliş ile orta saha üstünlüğünü tamamen rakibe verdiğimiz felaket bir ilk 25 dakikadan sonra rakibin hızı kesilirken yenen bir gol ve devre sonunda Bilica'nın kişisel hatasından bir gol daha.  Buna rağmen 2. devreye iyi başladık ve rakibi hapsettik. Stoch'un direkten dönen şutu gol olsa (ki korku sarmıştı tüm stadı"yine mi?" diye) farklı bir maç izleyebilirdik.

Maç sonrası medyamızda GS şampiyon ilan edildi. Son iki yıldır derbi kaybetmeyen Fenerbahçe de yerin dibine sokuldu. Üstüne Pazar akşamı GS, Trabzon deplasmanından kolay bir galibiyet daha alınca yıllardır futbol sohbetlerine uzak kalan bir gurup tekrar futbolun güzelliklerini konuşmaya başladı.

Bu akşam maça çıkarken rakip 2 sene öncesinin şampiyonu geçen yılın 3.sü Bursaspor'du. İki takımda hemen hemen aynı dizilişle (4-2-3-1) sahadaydı. Maça çok iyi başladık ve müthiş pas oyunuyla rakibi sindirdik. Emre ve Özer'in oyunu çift yönlü oynama becerileri, Stoch ve Kaptanın hücum güçleri bunda etkiliydi. Hak ettiğimiz golü devre sonuna doğru belki de takımın en formsuz ismi Semih ile bulduk. Bu Semih'in bu sezondaki ilk golü oldu.

İlk 11'mizde 4 yabancı vardı bu akşam. Serdar Kesimal kendine güvenen görüntüsüyle taraftarlara "nerelerdeydin" dedirtmiştir diye düşünüyorum. Klasik yerli stoper çizgisine ters bir yapısı var Serdar'ın. Ayağına oldukça hakim. Bu konuda Yobo'dan bile daha iyiydi diyebilirim. Belki erken bir tahmin olacak ama bence Serdar bugünkü görüntüsüyle modern futbola uygun ve üst sınıf bir stoper olacak. Özer de bugün son haftalardaki dağınık görüntüsünden uzaktı.

Bursa'daki düşüş devam ediyor. Ertuğrul Sağlam'ın kadro arayışı da. Bu akşam Ramazan'ı denedi orta sahada ama oldukça başarısızdı. Takımın iyisi denebilecek Batalla 2.devre oyuna dahil olabildi. Bursa, kadro kalitesi olarak orta sıra bir Anadolu takımına dönmüş durumda. Bursaspor şampiyon olduğunda Türk futbolunda devrim bekleyenler dün takımına sırtını dönen taraftarları gördüler.

Lig Tv spikerleri yine klasik anlatımlarına devam ettiler. Gökhan'ın çizgiye dahi gelmeden çıkardığı top için desibel rekoru deneyip "çok kritik" yorumunu yaptılar.  Sevgili Melih, Bursa'ya kanat akınları yerine birbirini hiç tanımayan stoperlerin arasına ve arkasına atılacak toplarla gol bulmayı tavsiye etti.

Sonuç olarak çok önemli bir üç puanla averajla 2. sıradayız. Medyamızın yere göğe sığdıramadığı, şimdiden şampiyon ilan edilen GS ile aynı puandayız. Son iki maçta 6 gol atan golcü GS'nin 24, gol yollarında sıkıntıları olan Fenerbahçe'nin 23 golü var.

İlk resmi maçımdan sonra sakallarımı keseceğim diyen Serdar bugün akşam muhtemelen kesmiştir. Ya, başkanımız tahliye olunca sakalarını keseceğini söyleyen Volkan daha ne kadar bekleyecek acaba?

"Futbolda Şiddet Yasası"nın 2.defa köşke gönderilmesi ve Cumhurbaşkanının mecburen imzalaması sonucunda bu akşam itibarıyla tahliyeler başladı. "Aklanın da gelin" pankartıyla basınımızdan övgüler alan renksiz taraftar gurubu bugün U dönüşü yaparak Metriste kendi yöneticisi ve hocasını karşılayıp aynı suçlamayla içeride olan Fenerbahçe başkanına  küfür ettiler. Ama onlar basınımızın göz bebeği, dokunulmazı..

Kaptan ALEX bugün ilk defa Samet'siz basın toplantısı yaparken çok önemli mesajlar da verdi aslında anlayana. Bu arada Samet Güzel'in tedbir kararı kalkmazken tercümanlığını yaptığı Vederson'un tedbir kararının kalkması yaşanan ilginçliklerden bir tanesi. Son gelişmeler sürecin bir şike soruşturması değil Fenerbahçe operasyonu olduğunu gösteriyor. Örgüt üyeliği safsatasından sonra her an Ergenekon ile bağlantı kurulabilir.

Bilmedikleri, sadece tezahürat diye düşündükleri fakat öğrenecekleri bir şey var;

"FENERLE KİMSE BAŞA ÇIKAMAZ!!"