25 Nisan 2011 Pazartesi

Gözyaşları - Liderlik



Trabzonspor Cuma günü geçen haftalarda yazdığımız  gibi Eskişehir karşısında 2 puan kaybetti. Bu kaybı bekliyorduk, çünkü Trabzon iyi oynamıyor, zayıf rakiplerini güçlükle son dakikalardaki şans golleriyle yeniyordu, üst sıradaki rakipleri de maçlara çok fazla konsantre olamadığından tek farklı kolay galibiyetler alıyordu. Ama Bülent Uygun’lu Eskişehir maça asıldı ve kazanabileceği maçtan 1 puanla ayrıldı…

Gün harika başlamıştı. Öğlen erkek voleybol takımımız Arkas serisini bitirerek şampiyonluğu uzandı. Açıkçası bu sene erkek voleybol takımızın şampiyon olabileceğini düşünmüyordum. Güne harika başlamıştık. 2’de 2 olduk takım sporlarında. Akşam üstü bu defa erkek basket takımımız onca eksiğe rağmen Efes’i mağlup etti liderliği garantiledi ve olası eşleşmeye 1-0 önde başlama avantajını yakaladı. 5 branşta da şampiyon olabilmenin hayali bile çok güzel ve bu hayal çok uzak değil…

Haftanın ilk maçı istediğimiz gibi sonuçlanınca İzmir’e liderliği almaya gittik. Maçtan önce LİG TV kameraları, tıklım tıklım sarı-lacivert çubuklu formalı tribünleri ve güzel İzmir’i gösterirken aklıma son şampiyonluğumuzu burada Deivid’in golüyle kazandığımızı hatırladım…

Kadro:

Benim için tek sürpriz Stoch’un yerine Caner’in oynuyor olmasıydı. Zira Niang’ın cezası sebebiyle yabancı kontenjanı açılmıştı.

Volkan Demirel (6): Yenilen gollerde hatası yoktu. Maç 2-1 devam ederken başarılı bir kurtarışı var.
Diego Lugano (5): Bugün kritik bir atağı kesmesine rağmen başarılı bir gününde değildi. Arkaya adam kaçırdı.
Joseph Yobo (5): 2.golde ağır kaldı. Arkaya adam kaçırdı.
Gökhan Gönül (8): 2.yarıda takımı adeta sürükledi. Sağ taraftan sayısız bindirme yaptı.
Andre Santos (7): Bu hafta da golünü atarak, orta sahanın kanat adamlarının yapamadığını yapmaya devam ediyor. Savunma anlamında olmasa da hücuma iyi destek oluyor.
Christian Baroni (5): Çok iyi bir maç çıkarmadı. Riske girmiyor ve oynadığı bölgeye rağmen çok fazla koşmuyor. Formayı kaybedebilir.
Emre Belezoğlu (7): Mükemmel bir gol attı. Eski gücünde olmasa da orta sahanın en başarılı oyuncularındandı.
Mehmet Topuz (7): Çok mücadele ediyor, takımı için her şeyini ortaya koyuyor. Fakat üretkenlik sağlayamıyor. Alex’in attığı beraberlik golünün hazırlaycısıydı.
Caner Erkin (6): İyi niyetliydi ve çıkana kadar çok koştu. Çok başarılı bir maç çıkaramayınca ikinci yarıda oyundan alındı.
Alex de Souza (8): Klasik Alex. İlk yarıda hiç yoktu sahada. 2.yarıda 2 golle maçı çevirdi. Kafa golü mükemmeldi.
Semih Şentürk (6): Guiza’ya yaptığı mükemmel asist dışında olumlu bir hareketi yoktu. O pas da günü kurtarmaya yetti.
Miroslav Stoch: Son maçlarda oyuna sonradan girmesine rağmen belirleyici olabiliyor. Girdikten sonra sol tarafa hareket geldi. Formayı kapabilir.
Daniel Guiza: Girdikten 30 saniye sonra galibiyeti getiren golü attı. Savunma arkasına en iyi sarkan forvetlerden.
Özer Hurmacı: Son dakikalarda maçı tutmak için oyuna girdi.



Bucaspor maça oyunu geride kabul ederek ama alan daraltmaya çalışarak başladı. 4-5-1 şeklinde bir diziliş söz konusuydu. Sol önde görmeye alıştığız Erkan Taşkıran sol bekte, yılların stoperi Erman sağ bek, ön libero Onur Tuncer ise Ediz ile birlikte stoper mevkiindeydi. Önlerindeki Ragıp, Leko, Jebrin üçlüsü ile de orta sahayı kapatmaya çalıştılar. Soldan Mendy, sağdan Musa en uçta oynayan Abdulkadir’e destek olmaya çalıştılar. Ev sahibi adına maçın en iyi oyuncusu kuşkusuz 2 gol 1 asist yapan Abdulkadir’di. Bucaspor artık bir dahaki yılın planlarını yapmaya başlamalı. Ligimizde seneye yine İzmir takımı olmayacak olması üzücü. Bu sonuçla birlikte Galatasaray’ın ligde kalması matematiksel olarak da kesinleşti. Ezeli(!) rakibimizi tebrik ediyoruz…

Fenerbahçe’nin liderlik hırsıyla baskılı başlayacağını düşünüyordu büyük çoğunluk benim gibi. Takım, kaptanları gibi durgundu. Pas yapılıyor, fakat top bir türlü etkili olunabilecek bölgeye aktarılamıyordu. 14. dakikada Musa ile soldan etkili gelmeye çalışan Buca kazandığı köşe vuruşunun devamında yine Musa ile sürpriz bir gol buldu. Golün dönüşünde Emre mükemmel bir golle takımını hayata skor olarak döndürse de oyunun gidişatı çok parlak değildi. Pozisyon yoktu, galibiyet için 2. yarıyı beklemeye hazırlanırken, Ragıp savunmanın arkasına çok akıllıca bir pas attı, bu pozisyonu Abdulkadir iyi bir vuruş ve golle sonuçlandırınca tüm Fenerbahçeliler acaba mı demeye başlamışlardır heralde…

Devre arasında Baroni-Stoch değişikliği bekliyordum. Fakat Akut Hoca aynı kadroyla devam etmeyi tercih etti. Oyun da kadro gibi aynıydı 2. yarı başında. Semih top eziyor ve Niang’ı anmamıza yol açıyordu. Jebrin’in 2.golün hemen hemen aynısı pasında Abdulkadir 3. golü atınca “bitti” demeyen Fener taraftarı yoktur herhalde. “Bari beraberliği yakalayalım” dedim sinirle. Çünkü farkın 3 puan olması demek, 2 beraberlik beklemek anlamına geliyordu. Ama bu forma, 1989’da, 2001’de imkansızları yapmış, gitti denilen maçları çevirmişti. 57’de Stoch-Caner değişikliği ve hemen ardından gelen penaltı golü, ümitlendirdi.  Penaltıyı değerlendirecek olursak; Tarafsız hakem yorumcularının penaltı yorumu yapacaklarını düşünüyorum. Çünkü Ediz’in kasıtlı oynaması olmasa da ellerinin vücudundan ayrı olması kural gereği penaltıyı gerektiriyor. Bu maçta, rakip kaleciyi konuşamayacaklarına göre bu pozisyonu konuşacaklardır. Umarım bunu konuşurlarken, geçen haftaki Gaziantep ve daha önceki Bursa maçlarındaki penaltı pozisyonlarını da konuşurlar.

61.dakikada gelen Mehmet Topuz-Alex yapımı gol galibiyetin habercisiydi aslında. Kaptan bu sene kafa gollerine de alıştırdı. Havada bekleyip topu o güzel kafasıyla buluşturup topu tam gitmesi gereken yere yolladı. 70. dakikada oyuna giren Guiza, sadece 32 saniye sonra, en iyi yaptığı şeyi yapıp savunmanın arkasına sarkarak öldürücü vuruşunu yaptı ve şampiyonluğu müjdeledi belki de göz yaşlarıyla…

Galibiyet çok önemliydi hele ki 3-1’den sonra. Üst üste 6. deplasmanda da yenik durumdan maç çeviriyoruz. Bu haftadan itibaren maçlar aynı anda oynanacak ve bu durumun Trabzon’da strese yol açacağını düşünüyorum. Kulağı sürekli bizim maçta olacak. Haftaya iki takımın da rakipleri tehlikeli. Gaziantep’in 2 hafta önceki performansını görebilecek miyiz merakla bekliyorum.

Artık 4 maç kaldı, her şey bizim elimizde. Ama 4 maçı da kazanmak demek 17’de 16 yapmak demek. Böyle bir performansın daha önce görüldüğünü sanmıyorum. Takımın bu hırsıyla da puan kaybedeceğini düşünmek de pek mantıklı değil.

Bugün Türkiye’nin ¾’ünü, voleybol ve  basketbolden sonra futbolda da fazlasıyla üzdük. Halbuki ne kadar da umutlanmışlardı…

İzmir’den lider dönüyoruz, umarım Sivas’tan da ŞAMPİYON olarak döneriz…




Ezeli rekabet(!)



Erkek basketbol ligi play-off serisinde eşleşmezsek, Çarşamba günü oynadığımız maçla birlikte bu seneki maçları tamamladık gibi görünüyor.  Ezeli rakibimizde bundan sonra moraller yüksek olacaktır.

2008′den itibaren


Futbol (5-2-1)
  • 27.04.2008 Galatasaray:1   Fenerbahçe:0  (2007-08 II.yarı maçı) Nonda
  • 09.11.2008  Fenerbahçe:4 – Galatasaray:1  (2008-09 I.yarı maçı) Deivid
  • 12.04.2009  Galatasaray:0 – Fenerbahçe:0  (2008-09 II.yarı maçı) Kavga
  • 25.10.2009  Fenerbahçe:3 – Galatasaray:1  (2009-10 I.yarı maçı) Guiza topuk
  • 28.03.2010 Galatasaray:0 – Fenerbahçe:1  (2009-10 II.yarı maçı) Selçuk-Leo
  • 21.07.2010  Fenerbahçe:1 – Galatasaray:0  (Gurbet kupası-Almanya)  Santos
  • 24.10.2010 Fenerbahçe:0 – Galatasaray:0  (2010 -11 I.yarı maçı) Sabri üçlü
  • 18.03.2011  Galatasaray:1 – Fenerbahçe:2 (2010-11 II. yarı maçı) TT Arena
  • 07.12.2011  Galatasaray:3 – Fenerbahçe:1 (2011-12 I. yarı maçı) TT Arena


Basketbol Erkek (6-2)


  • 26.03.2008     Fenerbahçe:76- Galatasaray:72  (2007-08 II.yarı maçı)
  • 03.01.2009     Galatasaray:78- Fenerbahçe:62  (2008-09 I.yarı maçı)
  • 24.04.2009     Fenerbahçe:89- Galatasaray:62  (2008-09 II.yarı maçı)
  • 15.11.2009     Galatasaray:0 -  Fenerbahçe:20  (2009-10 I.yarı maçı)
  • 27.02.2010     Fenerbahçe:81- Galatasaray:77  (2009-10 II.yarı maçı)
  • 29.12.2010     Galatasaray:67- Fenerbahçe:56  (2010-11 I.yarı maçı)
  • 11.02.2011     Fenerbahçe:77- Galatasaray:70  (Türkiye Kupası yarı final -Kayseri)
  • 20.04.2011    Fenerbahçe: 83 Galatasaray:80 (2010-11 II.yarı maçı)
Basketbol Kadın  (22-8)

  • 03.03.2008  Fenerbahçe 96-94- Galatasaray  (2007-08 sezonu II. yarı maçı)
  • 05.04.2008  Fenerbahçe 67-52 Galatasaray   (Türkiye Kupası yarı finali- Adana)
  • 30.04.2008  Fenerbahçe 88-92 Galatasaray   (2007-08 sezonu play-off final 1.maçı)
  • 03.05.2008  Fenerbahçe 82-72 Galatasaray   (2007-08 sezonu play-off final 2.maçı)
  • 07.05.2008  Galatasaray 73-74 Fenerbahçe   (2007-08 sezonu play-off final 3.maçı)
  • 11.05.2008  Fenerbahçe 71-62 Galatasaray   (2007-08 sezonu play-off final 4.maçı)
  • 11.10.2008  Fenerbahçe 55-71 Galatasaray   (Cumhurbaşkanlığı Kupası- Ankara)
  • 15.11.2008  Galatasaray 58-66 Fenerbahçe   (2008-09 sezonu I. yarı maçı)
  • 14.02.2009  Fenerbahçe 82-55 Galatasaray   (2008-09 sezonu II. yarı maçı)
  • 14.04.2009  Fenerbahçe 63-60 Galatasaray   (Türkiye Kupası finali-Kayseri)
  • 22.04.2009  Fenerbahçe 82-72 Galatasaray   (2008-09 play-off yarı final 1.maçı)
  • 25.04.2009  Galatasaray 76-66 Fenerbahçe   (2008-09 play-off yarı final 2.maçı)
  • 27.04.2009  Galatasaray 64-68 Fenerbahçe   (2008-09 play-off yarı final 3.maçı)
  • 30.11.2009  Galatasaray 77-84 Fenerbahçe   (2009-10 sezonu I. yarı maçı)
  • 07.03.2010  Fenerbahçe 76-62 Galatasaray   (2009-10 sezonu II. yarı maçı)
  • 28.03.2010  Fenerbahçe 55-57 Galatasaray   (Türkiye Kupası finali-Bandırma)
  • 06.05.2010  Fenerbahçe 57-51 Galatasaray   (2009-10 sezonu play-off final 1.maçı)
  • 08.05.2010  Fenerbahçe 61-56 Galatasaray   (2009-10 sezonu play-off final 2.maçı)
  • 11.05.2010  Galatasaray 78-82 Fenerbahçe   (2009-10 sezonu play-off final 3.maçı)
  • 21.10.2010  Fenerbahçe 75-58 Galatasaray   (2010 Cumhurbaşkanlığı Kupası)
  • 28.11.2010  Fenerbahçe 74-68 Galatasaray   (2010-11 sezonu I.yarı maçı)
  • 01.02.2011  Fenerbahçe 77-58 Galatasaray   (Euroleague Women Top16 I. maç)
  • 04.02.2011  Galatasaray 51-73 Fenerbahçe   (Euroleague Women Top16 II. maç)
  • 12.02.2011  Galatasaray 76-66 Fenerbahçe   (2010-11 sezonu II.yarı maçı)
  • 13.03.2011 Galatasaray 63-60 Fenerbahçe   (2010-11 Türkiye Kup. yarı final)
  • 10.04.2011 Galatasaray 74-77 Fenerbhçe   (2010-11 play off final 1)
  • 12.04.2011 Galatasaray 84-69 Fenerbaahçe (2010-11 play off final 2)
  • 15.04.2011 Fenerbahçe 80-68 Galatasaray (2010-11 play off final 3)
  • 17.04.2011 Fenerbahçe 91-86 Galatasaray (2010-11 play off final 4)
Voleybol Erkek (4-4)
  • 08.03.2010  Galatasaray 1-3 Fenerbahçe   (2007-08 sezonu II.yarı maçı)
  • 17.11.2008  Fenerbahçe 1-3 Galatasaray   (Türkiye Kupası maçı)
  • 13.12.2008  Galatasaray 3-2 Fenerbahçe   (2008-09 sezonu I.yarı maçı)
  • 12.03.2009  Fenerbahçe 3-2 Galatasaray   (2008-09 sezonu II.yarı maçı)
  • 10.10.2009  Galatasaray 1-3 Fenerbahçe   (2009-10 sezonu I.yarı maçı)
  • 10.01.2010  Fenerbahçe 3-2 Galatasaray   (2009-10 sezonu II.yarı maçı)
  • 28.11.2010  Fenerbahçe 0-3 Galatasaray   (2010-11 sezonu I.yarı maçı)
  • 23.02.2011  Galatasaray 3-2 Fenerbahçe  (2010-11 sezonu II.yarı maçı)

Voleybol Kadın (14-0)
  • 4.12.2008  Fenerbahçe 3-1 Galatasaray   (2008-09 sezonu I.yarı)
  • 11.03.2009  Galatasaray 1-3 Fenerbahçe   (2008-09 sezonu II.yarı maçı)
  • 10.04.2009  Fenerbahçe 3-0 Galatasaray   (2008-09 sezonu play-off yarı final 1.maçı)
  • 13.04.2009  Galatasaray 0-3 Fenerbahçe   (2008-09 sezonu play-off yarı final 2.maçı)
  • 14.04.2009  Fenerbahçe 3-2 Galatasaray   (2008-09 sezonu play-off yarı final 3.maçı)
  • 18.10.2009  Galatasaray 0-3 Fenerbahçe   (2009-10 sezonu I.yarı maçı)
  • 23.12.2009  Galatasaray 0-3 Fenerbahçe   (Türkiye Kupası çeyrek final 1.maç)
  • 17.01.2010  Fenerbahçe 3-0 Galatasaray   (2009-10 sezonu 2.yarı maçı)
  • 16.03.2010  Fenerbahçe 3-1 Galatasaray   (Türkiye Kupası çeyrek final 2.maçı)
  • 24.04.2010  Fenerbahçe 3-0 Galatasaray   (2009-10 sezonu yarı final 1.maç)
  • 26.04.2010  Galatasaray 0-3 Fenerbahçe   (2009-10 sezonu yarı final 2.maçı)
  • 28.04.2010  Galatasaray 0-3 Fenerbahçe   (2009-10 sezonu yarı final 3.maçı)
  • 21.11.2010  Galatasaray 0-3 Fenerbahçe   (2010-11 sezonu I.yarı maçı)
  • 06.02.2011  Fenerbahçe 3-0 Galatasaray   (2010-11 sezonu II.yarı maçı)

19 Nisan 2011 Salı

Dany, Hürriyet & Samuel Kuffour

Maç Önü:

Hafta içinden biletler alındı, sabah 6:40 treniyle yola çıkıldı. Ankara Gar’da sabah 6.30 civarında “büyük kulüp olmak nedir” sorusunun yanıtı görülebilirdi. Maçtan 12 saat önce, yaklaşık 500 km. uzakta, çubuklu formalı sayısı, büyük olduğunu iddia eden bir takımın bir zamanlar, bazı maçlarda Olimpiyat Stadına topladığı taraftar sayısı kadardı neredeyse…Aynı duygular eminim ki Türkiye’nin bir çok yerinde yaşanmıştır.

Maçtan önce, ligde iddiası olmayan ve hafta içersinde kupa maçına çıkacak Gaziantepspor’a karşı çok rahat bir galibiyet alacağımız düşüncesindeydim. Rakibimizin hafta içersinde yapacağı kupa maçı dolayısıyla bu maçta riske girmek istemeyeceğini hatta rotasyona dahi gidebileceğini düşünüyordum. Ama bunları düşünürken teknik direktörlerinin Tolunay Kafkas olduğu gerçeğini atlamışım.

Kadro:

Volkan Demirel (6): Genelde rahat bir maç çıkardı. Kaleyi bulan 2 şutta da başarılıydı.
Diego Lugano (7): Mücadelesiyle takıma önemli katkı sağlıyor. Yan toplardaki başarısı, rakiplerini kural dışı önlemlere almaya sevk ediyor.
Joseph Yobo (7): Lugano ile birlikte iyi bir ikili oluşturuyorlar. İlk müdahalelerde genelde başarılıydı.
Gökhan Gönül (7): Savunmadan çıkarken yaptığı bir top kaybı pahalıya mal olabilirdi. Fakat maçın devamında oldukça başarılıydı. Maçın golünün de yaratıcılarından birisiydi.
Andre Santos (7): 65’ten sonra oyundan düştü ve arkasında boşluklar oluşmaya başladı. Ama son dakikada iyi konsantre olmasıyla belki de şampiyonluk golünü attı ve maçın kahramanı oldu.
Christian Baroni (6): Oyunun savunma yönünde başarılı ve orta sahada iyi bir alternatif olduğunu gösterdi. Fakat genellikle risk almadan oynuyor.
Emre Belezoğlu (6): Bu maçta hücuma destek verme konusunda çok başarılı olduğu söylenemez. 65’ten sonra oyundan düştü ve defansif görevlerini aksatmaya başladı.
Mehmet Topuz (6): Koşuyor, savaşıyor, takım için her şeyini ortaya koyuyor fakat skora katkı sağlama konusunda çok zayıf. Ama oynadığı bölge itibarıyla hücumda alternatif olabilmeli.
Caner Erkin (6): Geçen haftaya oranla zayıf kaldı.  Özellikle maçın başında oldukça stresliydi.
Alex de Souza (7): Takımın en iyilerinden biri olsa da geçmiş maçlarındaki görüntüsünden biraz uzaktı bunda Gaziantep’in sert oyun anlayışı ve hakemin ilginç kararları etkiliydi.
Mamadou Niang: İstekli başladığı maçta rakibin sert oyunu sonucunda sakatlanarak oyundan alındı. Penaltı yapılan bir pozisyonda ise sarı kart görerek cezalı duruma düştü.
Semih Şentürk: İki tane çok önemli pozisyonda net fırsatları kaçırdı. Attığı gol ise geçersiz sayıldı. Çok iyi bir maç geçirdiği söylenemez.
Issiar Dia: Sağ kulvara hareketlilik getirdi. Çok iyi toplar taşıdı.
Miroslav Stoch: Cesaretle topu isteyip, sorumluluk alarak çektiği şut belki de sezonun belirleyicisi olabilir.

Maç:

Bundan önceki maç yazılarımızda maç analizi kısmında hakemden bahsetmez, gerekiyorsa ayrı bir başlık açardık. Fakat bu maçta hakemi katmadan analiz yapabilmek pek mümkün değil çünkü Göçek oyunun başrolü olmaya 20.saniyede karar vermişti. Daha 1. dakika dolmadan Alex’e ceza alanı içersinde yapılan net müdahale sonucu verilmeyen penaltı, oyuncuları ve tribünleri oldukça etkiledi. Kadıköy’deki bütün maçlara müthiş bir hırs ve baskıyla başlayan takımımızda geçmiş maçlara nazaran bir durgunluk görülüyordu. Hürriyet’in Alex’i yıldırmaya çalışarak yaptığı kasıtlı müdahaleler hakem tarafından görmezden gelindi. 20.dakika civarında bu kez Niang’a yapılan çok net penaltı sonucunda Niang’ın cezalı duruma düşmesi ise oldukça manidardı. Bu dakikadan sonra maç sinir harbine döndü. Arada kalan bütün kararlar deplasman takımı lehine çalındı. Niang 34.dakikada bir başka sert müdahele sonucu sakatlanıp yerini Semih’e bıraktı. Semih’in, girer girmez kaçırdığı pozisyon inanılmazdı. İlk yarıdaki beğenmediğimiz oyuna rağmen 3 net pozisyon ve verilmeyen 2 penaltı vardı. 2. devre, 65’e kadarki müthiş baskı yine gol getirmedi. Oyundan düşüyoruz dediğiz anda Baroni-Dia değişikliği sağ tarafı ve Fenerbahçe hücumlarını canlandırdı. Bu arada bu değişikliğe Aykut Kocaman ve seyirci aynı anda karar verdiler! Bu arada Aykut Hoca hemen hemen her hafta sol kulvarda farklı isimlere görev vererek bir tek o bölgede sıkıntısı olduğunu gösteriyordu. Fakat golün de sol açık (Stoch), sol bek (Santos) organizasyonuyla gelmesi de ilginçti.

Hüseyin Göçek ve Orhun Aktaş ismli yardımcının akıl almaz hataları bu devrede de devam etti. Hemen önümüzdeki yardımcı hakem, öyle yanlış duruş hataları yaptı ki süper ligde bayrak salladığına inanamadık. Sanırım çok dalgındı çünkü sürekli son adamı takip etme konusunda hatalıydı. Sürekli tereddüt halindeydi ama Semih’in golünü iptal etmekte maçın hakemiyle birlikte pek tereddüt etmediler. 80. dakika civarında Gökhan’ın belinden ve şortundan çekildiği bir pozisyona “oyna” işareti yaptı ki inanılmazdı. Uzun süredir Fenerbahçe maçlarına verilmeyen Hüseyin Göçek, yaptığı akıl almaz hataları başka hatalarla ya da ölü bölgelerde verdiği ters kararlarla kendince gidermeye çalıştı.

Fenerbahçe, maçın neredeyse tamamını kontrol ettiği maçtan haklı bir galibiyet alarak son 5 haftaya umutla girdi.


Gazi-antep:

Bu maç yazımda rakip takım içinde bir başlık atmam gerekiyordu çünkü bunu fazlasıyla hak ettiler. Maçın sonunda yedikleri gole, 1999 yılında son iki dakikada iki gol yiyerek, şampiyonlar ligini kaybeden Bayern Münih’li oyuncular kadar üzülmeleri ve Almanların o onurlu üzüntülerinden farklı olarak saldırganlaşmaları bu başlığı açmamızı zorunlu kıldı. Hürriyet Güçer’in Santos’un golüyle birlikte, önce yere çökmesi sonra da ağlamaklı şekilde başındaki sargıyı tutup fırlatması ilginç bir kareydi. Golle birlikte Gaziantep yedek kulübesi karıştı ve bir ara Dany’i Fenerbahçe tribünlerine tabure fırlatmaya çalışırken gördük. Çok üzgün ve saldırgandı. O anda aklıma Bayern Münih stoperi Samuel Kuffour’un o meşhur finalden sonraki göz yaşları geldi, ne kadar masum ve onurluymuş. Kupayı kaybettiği için üzülüyordu. Peki Dany ve  Hürriyet??

Emre Güngör, Olcan Adın ve Murat Ceylan’ın oyun içerisindeki hırsları ise görülmeye değerdi. Hakemin her türlü toleransına rağmen oynayan 14 oyuncudan 10 tanesinin sarı 1 tanesinin kırmızı kart görmesi ender rastlanan bir durumdur. Halbuki Gaziantep takımı hafta içersinde kendileri için çok önemli olan bir kupa maçına çıkacak. 2 hafta sonra ise şampiyonlukta iddialı olan bir başka takıma karşı mücadele verecek. Biz de o maçı dikkatle takip edeceğiz. Zira Kadıköy’de 10 kişi ile kapanan 3-4 hafta öncesinin iddialı takımları 2 hafta sonrasında Avni Aker’de açık futbolu tercih ediyorlar.

Sonuç:

Ligin 2. yarısında 13 haftada alınan bir birinden zor 12 galibiyet ile bu takım, zaten şampiyonluğu hak etmiştir. Son 5 haftada alacağımız 5 galibiyetin bizi şampiyon yapabileceği düşüncesindeyim. Çünkü rakibimizin bu hafta son iki haftadaki kadar rahat(!) bir galibiyet alabileceğini sanmıyorum.

Yıllardır istediğimiz, maçı kaybetsek de, mücadele etmemiz değil miydi? Bunu Aykut Kocaman önderliğinde fazlasıyla yapıyorlar. Sadece sahada o andaki rakipleriyle değil, bir çok etkenle mücadele etmek zorundalar. Ben Gaziantep maçı golsüz dahi sona erse seyircinin o mücadeleyi alkışlayacağına eminim.

Maçın son dakikasına dönersek, tribünde yaşanan sevinç ve duygu patlaması görülmeye değerdi. Tanıyan tanımayan herkes birbirine sarılıyordu. Ben o anda şampiyonluğa inandım ve huzurla Ankara’ya döndüm.

Yine de sonuç ne olursa olsun takımızla gurur duymalıyız. Bunu hak ediyorlar.

ŞAMPİYON olmak mümkün, FENERBAHÇE olmak imkansızdır…

18 Nisan 2011 Pazartesi

HERŞEYE RAĞMEN



Galatasaray Medical Park, TKBL playoff final serisi dördüncü maçında Fenerbahçe ile karşılaştı. Takımımız, Caferağa Spor Salonu'ndaki mücadeleden 75-75'lik eşitlikle sona eren normal sürenin ardından 91-86'lık skorla mağlup ayrıldı. Fenerbahçe, üç galibiyete ulaşan takımın şampiyonluğa olacağı seride durumu 3-1'e getirerek seriyi sona erdirdi.

Yukarıdaki yorum Galatasaray'ın resmi sitesinden...

"Fenerbahçe Şampiyon oldu, tebrik ederiz" diyememişler. Gerçi aldıkları bir basketbol galibiyeti için de "Potada Aslan Klasiği" manşetini atabilmişlerdi. Aslında o manşet tekrarlanabilirdi, zira kızlarımız bununla birlikte üst üste 6 (ALTI) şampiyonluk yaptılar...

Bu şampiyonluk o kadar değerliydi ki, anlatılmaz. Anlatmanın en kısa yolu sanırım, kızlarımızın maç bitiminde giydikleri t-shirt'tü...Belki de bu şampiyonluğa Avrupa Şampiyonluğunu da ekleyebilirdik ama olmadı, ülke içinde dahi ucuz oyunlar oynandı. Burada bitmedi tabi ki...

Teşekkürler Kızlar, Armanın Gururusunuz...

16 Nisan 2011 Cumartesi

1 adım & Büyük Maç Hesabı


Bugün akşam Caferağa spor salonunda taraftarımızın müthiş desteğiyle Galatasaray'ı 80-68 mağlup ederek seride durumu 2-1' e getirdik. Şampiyonluğu BİR adım kaldı. Haydi kızlar...

2008′den itibaren



Futbol (5-2-1)
  • 27.04.2008 Galatasaray:1   Fenerbahçe:0  (2007-08 II.yarı maçı) Nonda
  • 09.11.2008  Fenerbahçe:4 – Galatasaray:1  (2008-09 I.yarı maçı) Deivid
  • 12.04.2009  Galatasaray:0 – Fenerbahçe:0  (2008-09 II.yarı maçı) Kavga
  • 25.10.2009  Fenerbahçe:3 – Galatasaray:1  (2009-10 I.yarı maçı) Guiza topuk
  • 28.03.2010 Galatasaray:0 – Fenerbahçe:1  (2009-10 II.yarı maçı) Selçuk-Leo
  • 21.07.2010  Fenerbahçe:1 – Galatasaray:0  (Gurbet kupası-Almanya)  Santos
  • 24.10.2010 Fenerbahçe:0 – Galatasaray:0  (2010 -11 I.yarı maçı) Sabri üçlü
  • 18.03.2011  Galatasaray:1 – Fenerbahçe:2 (2010-11 II. yarı maçı) TT Arena
  • 07.12.2011  Galatasaray:3 - Fenerbahçe:1 (2011-12 I. yarı maçı) TT Arena
 Basketbol Erkek (6-2)
  • 26.03.2008    Fenerbahçe:76- Galatasaray:72  (2007-08 II.yarı maçı)
  • 03.01.2009    Galatasaray:78- Fenerbahçe:62  (2008-09 I.yarı maçı)
  • 24.04.2009    Fenerbahçe:89- Galatasaray:62  (2008-09 II.yarı maçı)
  • 15.11.2009     Galatasaray:0 -  Fenerbahçe:20  (2009-10 I.yarı maçı)
  • 27.02.2010    Fenerbahçe:81- Galatasaray:77  (2009-10 II.yarı maçı)
  • 29.12.2010    Galatasaray:67- Fenerbahçe:56  (2010-11 I.yarı maçı)
  • 11.02.2011     Fenerbahçe:77- Galatasaray:70  (Türkiye Kupası yarı final -Kayseri)
  • 20.04.2011    Fenerbahçe: 83 Galatasaray:80 (2010-11 II.yarı maçı)

Basketbol Kadın  (22-8)
  • 03.03.2008  Fenerbahçe 96-94- Galatasaray  (2007-08 sezonu II. yarı maçı)
  • 05.04.2008  Fenerbahçe 67-52 Galatasaray   (Türkiye Kupası yarı finali- Adana)
  • 30.04.2008  Fenerbahçe 88-92 Galatasaray   (2007-08 sezonu play-off final 1.maçı)
  • 03.05.2008  Fenerbahçe 82-72 Galatasaray   (2007-08 sezonu play-off final 2.maçı)
  • 07.05.2008  Galatasaray 73-74 Fenerbahçe   (2007-08 sezonu play-off final 3.maçı)
  • 11.05.2008  Fenerbahçe 71-62 Galatasaray   (2007-08 sezonu play-off final 4.maçı)
  • 11.10.2008  Fenerbahçe 55-71 Galatasaray   (Cumhurbaşkanlığı Kupası- Ankara)
  • 15.11.2008  Galatasaray 58-66 Fenerbahçe   (2008-09 sezonu I. yarı maçı)
  • 14.02.2009  Fenerbahçe 82-55 Galatasaray   (2008-09 sezonu II. yarı maçı)
  • 14.04.2009  Fenerbahçe 63-60 Galatasaray   (Türkiye Kupası finali-Kayseri)
  • 22.04.2009  Fenerbahçe 82-72 Galatasaray   (2008-09 play-off yarı final 1.maçı)
  • 25.04.2009  Galatasaray 76-66 Fenerbahçe   (2008-09 play-off yarı final 2.maçı)
  • 27.04.2009  Galatasaray 64-68 Fenerbahçe   (2008-09 play-off yarı final 3.maçı)
  • 30.11.2009  Galatasaray 77-84 Fenerbahçe   (2009-10 sezonu I. yarı maçı)
  • 07.03.2010  Fenerbahçe 76-62 Galatasaray   (2009-10 sezonu II. yarı maçı)
  • 28.03.2010  Fenerbahçe 55-57 Galatasaray   (Türkiye Kupası finali-Bandırma)
  • 06.05.2010  Fenerbahçe 57-51 Galatasaray   (2009-10 sezonu play-off final 1.maçı)
  • 08.05.2010  Fenerbahçe 61-56 Galatasaray   (2009-10 sezonu play-off final 2.maçı)
  • 11.05.2010  Galatasaray 78-82 Fenerbahçe   (2009-10 sezonu play-off final 3.maçı)
  • 21.10.2010  Fenerbahçe 75-58 Galatasaray   (2010 Cumhurbaşkanlığı Kupası)
  • 28.11.2010  Fenerbahçe 74-68 Galatasaray   (2010-11 sezonu I.yarı maçı)
  • 01.02.2011  Fenerbahçe 77-58 Galatasaray   (Euroleague Women Top16 I. maç)
  • 04.02.2011  Galatasaray 51-73 Fenerbahçe   (Euroleague Women Top16 II. maç)
  • 12.02.2011  Galatasaray 76-66 Fenerbahçe   (2010-11 sezonu II.yarı maçı)
  • 13.03.2011 Galatasaray 63-60 Fenerbahçe   (2010-11 Türkiye Kup. yarı final)
  • 10.04.2011 Galatasaray 74-77 Fenerbhçe   (2010-11 play off final 1)
  • 12.04.2011 Galatasaray 84-69 Fenerbaahçe (2010-11 play off final 2)
  • 15.04.2011 Fenerbahçe 80-68 Galatasaray (2010-11 play off final 3)
  • 17.04.2011 Fenerbahçe 91-86 Galatasaray (2010-11 play off final 4)

Voleybol Erkek (4-4)
  • 08.03.2010  Galatasaray 1-3 Fenerbahçe   (2007-08 sezonu II.yarı maçı)
  • 17.11.2008  Fenerbahçe 1-3 Galatasaray   (Türkiye Kupası maçı)
  • 13.12.2008  Galatasaray 3-2 Fenerbahçe   (2008-09 sezonu I.yarı maçı)
  • 12.03.2009  Fenerbahçe 3-2 Galatasaray   (2008-09 sezonu II.yarı maçı)
  • 10.10.2009  Galatasaray 1-3 Fenerbahçe   (2009-10 sezonu I.yarı maçı)
  • 10.01.2010  Fenerbahçe 3-2 Galatasaray   (2009-10 sezonu II.yarı maçı)
  • 28.11.2010  Fenerbahçe 0-3 Galatasaray   (2010-11 sezonu I.yarı maçı)
  • 23.02.2011  Galatasaray 3-2 Fenerbahçe  (2010-11 sezonu II.yarı maçı)
Voleybol Kadın (15-0)

  • 14.12.2008  Fenerbahçe 3-1 Galatasaray   (2008-09 sezonu I.yarı)
  • 11.03.2009  Galatasaray 1-3 Fenerbahçe   (2008-09 sezonu II.yarı maçı
  • 10.04.2009  Fenerbahçe 3-0 Galatasaray   (2008-09 sezonu play-off yarı final 1.maçı)
  • 13.04.2009  Galatasaray 0-3 Fenerbahçe   (2008-09 sezonu play-off yarı final 2.maçı)
  • 14.04.2009  Fenerbahçe 3-2 Galatasaray   (2008-09 sezonu play-off yarı final 3.maçı)
  • 18.10.2009  Galatasaray 0-3 Fenerbahçe   (2009-10 sezonu I.yarı maçı)
  • 23.12.2009  Galatasaray 0-3 Fenerbahçe   (Türkiye Kupası çeyrek final 1.maç)
  • 17.01.2010  Fenerbahçe 3-0 Galatasaray   (2009-10 sezonu 2.yarı maçı)
  • 16.03.2010  Fenerbahçe 3-1 Galatasaray   (Türkiye Kupası çeyrek final 2.maçı)
  • 24.04.2010  Fenerbahçe 3-0 Galatasaray   (2009-10 sezonu yarı final 1.maç)
  • 26.04.2010  Galatasaray 0-3 Fenerbahçe   (2009-10 sezonu yarı final 2.maçı)
  • 28.04.2010  Galatasaray 0-3 Fenerbahçe   (2009-10 sezonu yarı final 3.maçı)
  • 21.11.2010  Galatasaray 0-3 Fenerbahçe   (2010-11 sezonu I.yarı maçı)
  • 06.02.2011  Fenerbahçe 3-0 Galatasaray   (2010-11 sezonu II.yarı maçı
  • 01.05.2011   Galatasaray 0-3 Fenerbahçe (2010/11 sezonu yarı final ilk maç)

11 Nisan 2011 Pazartesi

Bitmez tükenmez aşkımız...

Türkiye'nin büyük çoğunluğunun puan kaybı beklediği maçtan Fenerbahçe rahat bir galibiyetle ayrıldı. Bu deplasman fikstüre bakıldığında en zor maç olarak gözüküyordu ve alınan galibiyet son 6 hafta için çok önemli.


Kadro:
Volkan Demirel (6): Yediği golde hatası yoktu. Erken gol dışında bir pozisyon oldu onda da şanslıydı.
Diego Lugano(8): Son dönemlerdeki en iyi maçlarından birisini çıkardı. Atılan golde asitsin pasını yapması, takımı için oyun anlayışında bile değişiklik arayışının göstergesiydi.
Joseph Yobo (7): Batuhan’a yakın oynayan stoper olmasına rağmen, golde uzak kaldı. Maçın devamında güven verdi.
Gökhan Gönül (7): Hücuma önceki maçlardaki kadar destek olamadı fakat savunma anlamında başarılıydı. Yine de son golün asitsini yaptı. Genel olarak başarılıydı.
Andre Santos (6): Burhan karşısında zaman zaman zorlandı. Yenilen gol onun kanadından geldi. Topu oyuna sokma konusunda başarılıydı.
Christian Baroni (7): İlk golde Alper’e sadece eşlik edince gole davetiye çıkardı. Bu dakikadan sonra ise orta sahada oldukça istekli ve güçlü gözüktü. Başarılıydı.
Emre Belezoğlu (6): Pas trafiğini yönetme konusunda takımın eksiğini kapatsa da savunma anlamında oldukça zayıftı. Sakatlığının etkisinden henüz kurtulamamış.
Mehmet Topuz (6): Sağ önde başlayıp, ortada bitirdi. Eski maçlarına göre bir düşüş söz konusu. Hücumda üretkenlik getiremiyor. Son dönemdeki kötü maçlarından birini çıkardı. Bunun sebebi hazır olmayan Emre’nin de açıklarını kapatmaya çalışması olabilir.
Caner Erkin (8): Sol kanat için önemli bir alternatif olduğunu gösterdi. Çok iyi bir maç çıkardı. Bu oyunuyla formayı bırakmaz.
Alex de Souza (9): Kaptan yine sahanın tartışmasız yıldızıydı. Atılan 2 golde de imzası var. Bunun dışında her pozisyonda o var. Artık kafa toplarına da hakim.
Mamadou Niang (7): İlk yarıda oldukça istekliydi. Galibiyet golündeki bitirici vuruşu mükemmeldi. Fakat 2. yarılarda fizik olarak düşüyor.
Gökay İravul: Oyundan düşen Emre’nin yerine oyuna girdi.
Semih Şentürk: Çok kısa oyunda kalmasına rağmen yine golünü attı. Bunu yaparken bütün vücuduyla golcü olduğunu gösterdi.
Bekir İrtegün: Son dakikalarda kaptanın yerine oyuna dahil oldu.


Eskişehir’de Ivesa, Sezgin-Veysel-Diego-Volkan, Doğa-Alper, Burhan-Erkan-Sezer, Batuhan 11 ile maça başladı. İki takım da sahaya 4-2-3-1 şeklinde dizildiler. Gole kadar olan sürede takımlar birbirini kollamaktaydılar. Alper kendi sahasından aldığı topu orta sahada Caner, Emre ve Baroni’den baskı yemeden rahatça sürüp sağ tarafa verdiği pasın sonucundaki Batuhan’ın kafa golü Fenerbahçe’yi uyandırdı. Gerçi Fenerbahçe son 5 deplasman maçında geriye düşüp kazanmıştı. Fenerbahçe 5 dakika içinde Alex imzalı 2 golle kontrolü eline aldı. İlk yarının geri kalan bölümünde oyunun kontrolünü elinde tutup önemli fırsatlardan yararlanamayarak soyunma odasına gitti.

İkinci devreye Sezer’in yerine Pele’yi oyuna alarak başlayan Bülent Uygun orta sahadaki kontrolü ele almak istiyordu. Bunu, Niang sağa, Mehmet Topuz sağa geçip klasikleşen 4-6-0’a dönene kadar başardı. Bence Bülent hocanın bu hamlesi asıl planının ilk aşamasıydı. Kontrolü ele geçirdikten sonra Batuhan’ın yanına Ümit Karan’ı alıp sonuca gidecekti fakat işler istediği gibi olmadı. Oyunun kontrolünü 2. yarıda kısa bir süre hariç ele geçiremedi. Fenerbahçe, Bülent Uygun’lu Eskişehir’i kendi sahasında ilk kez yenmeyi başardı.

Fenerbahçe’de dün akşam çok iyi bir Caner izledik. Haftalardır aranan sol kanat oyuncusu benim der gibiydi Caner. Bana, Uğur Boral’ın ameliyattan önceki günlerini hatırlattı.

Sağ kanatta veya oynadığı her bölgede Mehmet Topuz’un takımda en beğendiğim oyunculardan birisi olduğunu öncelikle belirtmeliyim. Fakat kendisi savunma anlamında çok katkı verse de, çok iyi niyetle ve müthiş bir hırsla mücadele etse de gol veya pozisyon üretme konusunda takımına destek olamıyor. 28 lig maçında da oynamış ve gol sayısı yanılmıyorsam 1 (bir). Fenerbahçe gibi bir takımda hücumun sağında oynayan oyuncunun hücum anlamında daha fazla katkı vermesi gerekiyor. Alex harika işler yapmaya devam ediyor. O’nu izleyebildiğimiz için gerçekten şanslıyız.

Bu arada LİG TV spikeri ve maç yorumcusu(!) Melih Gümüşbıçak maçı tv’den izleyen taraftarlarımızın sabrını zorlamaya devam ettiği düşüncesindeyim. Eskişehir golünden sonraki coşkulu anlatımı, kendisini tutamayıp tribün ağzıyla “ES-ES” falan demesi oldukça iticiydi. Kendisinden aynı coşkuyu Fenerbahçe gollerinden sonra da beklediysek de özellikle 2.golümüzden sonra uzun süre sesini duyamadık. Tekrar döndüğünde defalarca şu yorumunu tekrarladı: “2.yarıda klasik Fenerbahçe böyle, galibiyet golünü atıp oyunu rölantiye alıyor”. Bu yorumunu gereksiz, detaylı istatistiki bilgilerle süsledi. Fakat “Fenerbahçe’nin 2.devre geriye düştüğü 5. maçını da çevirdi” yorumunu yapmaya  dili varmadı. Kendisini izlemeye devam edeceğiz.

Maçın hakemi Türkiye’nin yıldızı elit hakem Cüneyt Çakır’dı. Maç boyu tek hatasının 3 defa sarı kart görmesi gereken Erkan Zengin’e tek sarı kart göstermesi olduğunu düşünüyorum.

Kalan maçlarımız Gaziantep, Buca (d), Belediye, Karabük (d), Ankaragücü, Sivas (d). Ben zor maçlarımızın bittiğini ve kalan maçlarımızı kazanacağımızı düşünüyorum. Şampiyonluk için rakibimizin tek bir maçtaki puan kaybı yeterli olacaktır ve her şeye rağmen şampiyon olacağımıza inanıyorum. Aksi durumda da BİTMEZ TÜKENMEZ AŞKIMIZ...

Bu haftanın diğer önemli maçında Galatasaray sahasında Trabzonspor’a beklenildiği şekilde mağlup oldu. 2 hafta önce hırsla hazırlanıp “sezonun kader maçı” olarak çıktıkları maçın yanında, bu haftaki maça, devre arasında oynadıkları Radyospor kupası maçı kadar önem vermediler. 2 hafta öncesinin hırslı, yedek kulübesi tacizcisi 75’te atılarak farkını ve kalitesini ortaya koydu. Trabzonspor bulduğu tek pozisyonla çok önemli bir 3 puanın daha sahibi oldu. Son 5 haftadır kötü futbol sonucunda son dakikalarda aldıkları tek farklı galibiyetlere bir yenisini daha eklediler. Bugün Trabzonspor zirve yarışında Fenerbahçe yerine örneğin Bursa ile mücadele ediyor olsaydı, bu futbolla bu galibiyetleri alabilir miydi emin değilim. Türkiye’nin ¾’ü Trabzon’un şampiyonluğu hak ettiğini iddia ediyor. Fakat ben bu iddianın neye dayandığını bir türlü çözemiyorum. Beşiktaş, Kasımpaşa, Gençlerbirliği, Konya ve Galatasaray maçlarındaki oyunlarıyla aldıkları galibiyetleri bir an için aynı şekilde Fenerbahçe'nin aldığını düşünün!?  2. yarıdan bu yana izlediğimiz Trabzonspor şampiyonluğu hak ediyorsa eğer diyecek bir sözümüz yoktur. Bu sezonun transfere en çok para harcayan takımı Galatasaray, bu mağlubiyetle henüz fark etmese de tehlikeli bölgeye iyice yaklaştı. Düşmesi neredeyse kesinleşen Konya’nın mağlubiyet sayısı 16, Galatasaray’ın 15 oldu. Ligde attıkları 29 golle sadece Buca (22), Kasımpaşa (26) ve Konya’dan (20) daha fazla gol atmış durumdalar. Ligden kesinlikle düşmeyeceklerdir ve bunu da aşağılayarak kovdukları Rijkaard döneminde aldıkları 4 galibiyete borçlu olacaklar.

8 Nisan 2011 Cuma

Bülent Uygun & Eskişehir-Fenerbahçe


Bülent Uygun 1971 yılında Sakarya’da doğmuş ve Sakaryaspor’un alt yapısında futbola başlamış. Daha sonra önce Ankara Şekerspor’a sonra da Kocaelispor’a transfer olur. Orada oynadığı 4 yılın sonunda önce Galatasaray’ın şampiyonluk kutlamasında boy gösterir kısa bir süre sonra da Fenerbahçe’ye transfer olur. İlk yılında takımı çalıştıran Holger Osieck’in takıma oynattığı 3-6-1 sisteminin en ucunda görev yaptı. Aslında bir orta saha oyuncusu olmasına rağmen forvet oyuncularının sakat olmasıyla mecburen görev aldığı forvet bölgesinde 22 gol atarak gol krallığını kazandı. Fakat o sezonda aklımızda hep Kadıköy’de oynanan ve 0-0 biten Kayserispor maçında kaçırdığı penaltı kaldı. Çünkü şampiyonluk mücadelesinde takımlar pek puan kaybetmiyorlar ve puan puana bir yarış oluyordu. Bir sonraki sezonu orta sahada 32 maç ve 9 golle tamamlıyordu. Fenerbahçe ile 3. sezonunda C.Alberto Parreira ile kazanılan şampiyon takımın orta sahasında 33 maçta görev yapıp 8 gol atıyordu. O sezondan sonra Sakaryalılar gurubu olarak gösterilen Aykut Kocaman ve Oğuz Çetin dönemin başkanı Ali Şen tarafından takımdan gönderilir. Bülent Uygun'un ise bir sonraki sezonun başlarında takımla ilişkisi kesilir. Daha sonra Çanakkale Dardanel, Trabzonspor, Zonguldakspor ve Sivasspor’da futbola devam etmiş sakatlığından dolayı henüz 30 yaşında (2001) futbolu bırakmak zorunda kalmıştır.

 Futbolu bıraktığı Sivasspor’da önce Werner Lorant ile daha sonra Carol Pecze ile çalışır. Teknik direktörlük kariyeri 2006 yılının sonunda Carol Pecze’nin görevine son verilmesiyle başlar. İkinci yılında zirveye oynayan bir takım yaratır. 2008-2009 sezonunda onun çalıştırdığı Sivas sezonu 2. olarak tamamlar. O sıralarda verdiği demeçler hep gündem yaratmış ve bu açıklamalar genelde kamuoyu tarafından olumsuz ve itici olarak görülmüştür. Sivas’ın 2. olduğu sezondan sonra işler tersine gitmeye başlar. Avrupa kupaları ön elemelerinde alınan çok kötü sonuçlar takımın dengesini bozar ve ligde işler çok kötü giderken görevine son verilir. Bu sezona 20 küsur transfer ile Buca’da başlar. Çok ilginç bir şekilde Eskişehir’in başına geçer ve son iki yılda ortaya koyduğu kötü görüntüyü tersine çevirmeye çalışır.

Bülent Uygun, Fenerbahçe’ye karşı bugüne kadar 10 maça çıkmış, 1 galibiyet, 2 beraberlik ve 7 mağlubiyet almış. Bu mağlubiyetler de genelde gollü ve farklı mağlubiyetler olmuş. Tek galibiyeti 2008-2009 sezonuna çok kötü başlayan Luis Aragones’in takımına karşı son 15 dakikada bulduğu gollerle almış.


1-     07.11 2006      Sivas:0  Fenerbahçe:4 (kupa)
2-     04.03.2007      Sivas:2 Fenerbahçe:2
3-     25.08.2007      Fenerbahçe:1 Sivas:0
4-     27.01.2008      Sivas:1 Fenerbahçe:4
5-     26.09.2008      Sivas:2 Fenerbahçe:1
6-     28.02.2009      Fenerbahçe:4 Sivas:2
7-     04.03.2009      Fenerbahçe:3 Sivas:1 (kupa)
8-     21.03.2009      Sivas:0 Fenerbahçe:0 (kupa)
9-     16.08.2009      Fenerbahçe:3 Sivas:0
10-   06.11.2010      Fenerbahçe:4 Eskişehir:2

 Bülent Uygun’lu Eskişehir henüz iç sahada mağlubiyet almadı. Sahalarında renkli seyircilerinin de desteğiyle mükemmel bir performans ortaya koyuyorlar. Hoca, hafta içersinde bu maçla ilgili olarak çok iddialı demeçler verdi. Takım savunmasında başarılılar. Sezer Öztürk liderliğinde Pele’nin kattığı dinamizmle diri bir orta sahaya sahipler. Ümit Karan’a Burhan Eşer ve Erkan Zengin daha geriden destek veriyor.

Fenerbahçe için ise puan kaybına tahammülün mümkün olmadığı bir karşılaşma. Puan kaybı yaşanması halinde 2 maçlık bir fark oluşacak ki bu kalan 6 haftada kapanması oldukça zor olabilir. Bursa maçında yaşanan puan kaybına rağmen oynanan futbol ve oyuncuların hırsı oldukça olumluydu. Bu hafta takıma Emre Belezoğlu’nun dönüyor olması orta saha forvet bağlantısını güçlendirerek yaratacılığı arttıracaktır. Bal yapmayan arı olarak nitelenebilecek Özer Hurmacı’nın bu hafta dinlendirilebileceği kanısındayım. Niang ve Semih’den bir tanesinin kullanılmasının daha doğru bir karar olduğunu düşünüyorum. Kenarda bir kozun olması her zaman avantajdır. Benim bu maçtaki 11 tercihim; Volkan, Yobo-Lugano-Gökhan-Santos, Emre-Selçuk, Mehmet-Stoch-Alex, Niang.

Takımların büyük çoğunluğunun Fenerbahçe ve Trabzon’a karşı çok farklı performanslar ortaya koyması  bu farkın kapanmasına engel teşkil edecek en önemli sebep gibi gözükmekte. Bu durum her ne kadar haksız bir rekabete sebep olsa da değerli basınımızda pek yer bulamamaktadır.

Bu bakımdan gözümüz bu hafta oynanacak olan Galatasaray-Trabzon maçında olacak. Maç sonrasındaki gelişmeleri de dikkatle takip edeceğiz.

SSL 28.hafta maçları


Bursaspor-Antalyaspor (Cuma 20:00): Bursaspor geçen haftaki oyun anlayışıyla lige havlu attığını açıkça ortaya koydu. 2. yarının başından itibaren 1 puan için oynadı. Halbuki geçen hafta ve önümüzdeki hafta üzerindeki rakiplerinden alacağı üçer puan onları tekrar yarışa dahil edebilirdi. Maçın sonlarında Ertuğrul Sağlam’ın Sercan, Altidore gibi hücum oyuncularını oyuna sokması göz boyamaktan başka bir şey değildi. Çünkü oyun anlayışları tamamen 1 puan üzerine kuruluydu ve bunu bir şekilde başardılar. Bu hafta Ozan İpek ve Ali Tandoğan cezalılar. Bursa son 7 haftadır sadece 1 galibiyet alabildi ve son dört haftadır berabere kalıyor. Ertuğrul Sağlam’ın elindeki iyi ve derin kadroyu doğru kullanamadığını ve ideal bir 11 yaratamadığını düşünüyorum. Antalyaspor ise geçen hafta Galatasaray karşısında aldığı galibiyetle hem rahatladı hem de rakibinin üzerine çıktı. İlk yarının formda oyuncuları Necati Ateş ve Tita nihayet etkili olmaya başladılar. Takım savunması olarak da başarılı bir ekip görüntüsündeki Antalyaspor, hedefsiz kalmış ev sahibini zorlayacaktır. Her sonuca açık maçın 2-3 gol aralığında olacağını tahmin ediyorum. Tahmin: 2-3 gol

Bucaspor-Karabükspor (Cumartesi 14:00): Bucaspor son 6 haftada sadece 3 puan alabildi ve bu mağlubiyetlerden birisi de en yakın rakibi Sivas’a karşıydı. Kalan 7 haftada 4 iç saha maçının tamamını kazanmak zorundalar ki şampiyonluk adayları Fenerbahçe ve Trabzon ile de içerde oynayacaklar. Bu hafta 3 puan alamazlar ise lige havlu atacakları kanısındayım. Karabükspor, iç sahada oynadığı cesur futbol ve topladığı puanlarla dikkat çekiyor. İç saha puan sıralamasında 4. sıradalar. Fakat aynı başarıyı deplasmanda gösteremiyorlar. Bucaspor, kendisi için hayati önem taşıyan maçtan seyircisi önünde 3 puan ile ayrılabilir. Tahmin:1

 Konyaspor-Manisaspor (Cumartesi 16:00): Konyaspor 12 haftadır 3 puana hasret. Bu dönemde sadece 3 puan topladılar ve 17 puandalar. Geçen hafta Trabzon karşısında fena oynamadılar hatta maçın bazı bölümlerinde üstün oynadılar. Fakat bundan sonra bütün maçlarını kazanmaları dahi ligde kalmaları için yeterli olmayabilir. Oyuncularda da oluşacak bu düşünce mağlubiyetlerin devam etmesine sebep olabilir. Karşılarında da bu hafta deplasman takımı görüntüsündeki Manisaspor var. Golcü bir takım görüntüsündeyken  son 3 haftada hiç gol bulamadılar sadece 1 puan alabildiler.  Ben bu hafta ligden düşmeyi kabullenmiş bir takıma karşı aradıkları gol ve puanı alabilecekleri düşüncesindeyim. Tahmin: 02

 Eskişehir-Fenerbahçe (Cumartesi 19:00): Son haftaların 2 formda takımının mücadelesi oldukça çekişmeli olacaktır. Eskişehirspor son 4 haftada 3 galibiyet 1 beraberlik alarak 6.sıraya yerleşmiş durumda. İç sahada oldukça başarılılar. Bülent Uygun geldikten sonra iç sahada oynadıkları 10 maçta 7 galibiyet 3 beraberlik aldılar ve hiç yenilmediler. Mücadeleci ve dengeli bir takım görüntüsündeler. Orta sahada oyucuları Sezer Öztürk ve Alper Potuk önümüzdeki sezon transferin gözde isimlerinden olabilir. Yüksek toplarda çok başarılı olan fakat biraz ağır isimlerden kurulu Eskişehir savunması Niang-Alex ikilisini durdurmakta sorun yaşayabilir. Fenerbahçe 10 maçlık galibiyet serisine Kadıköy’deki Bursa maçında son verdi. Emre Belezoğlu bu maçla beraber takımına dönecek. Tek eksim isim Dia olarak gözüküyor. Bursa maçında puan ve liderliği kaybetseler de takımın isteği ve hırsı taraftarlarına güven verdi. Ben Fenerbahçe’nin bu zor deplasmandan istediğini alacağını düşünüyorum. Tahmin: 2

 B.Belediye-Sivasspor (Pazar 14:00): Belediye 6 haftalık kazanamama sersini geçen haftaki Buca maçında kırmayı başardı. Holosko, İbrahim Akın ve Gökhan Ünal’dan oluşan bir hücum üçlüsüyle gol arıyorlar. Perşembe akşamı oynadıkları kupa maçı bu sezonki en önemli maçlarıydı. Final yolunda kendi sahalarındaki beraberlikle avantaj yitirdikleri söylenebilir. Sivasspor ise son üç haftada aldığı 9 puanla biraz olsun rahatladı. Rıza Çalımbay’ın stoperde denediği Hayrettin ve hücumda Mehmet Yıldız inadından vazgeçmesi takıma olumlu yansıdı. Ben bu deplasmandan da puanla döneceklerini düşünüyorum. Tahmin:02

 Gaziantep-Ankaragücü (Pazar 14:00): Geçen haftalarda övgüyle bahsettiğimiz Gaziantepspor ligde son 4 maçta 3 mağlubiyet aldı. Çarşamba günü kupa yarı finalinde Beşiktaş’a karşı çok iyi oynadığı ilk yarıya rağmen 3-0 yenilerek kupaya bir bakıma havlu attı. Bu moralleri mutlaka bozmuştur. Ankaragücü ise 4 haftadır yenilmiyor. Fakat bu maçta eksik listesi epey kabarık. Fatih Tekke, Zewlakov, Sestak ve Sapara  sakat, Mehmet Çoğum ise cezalı durumda. Önemli oyuncularının olmayacağı haftadan da yenilmeden çıkmaları büyük başarı olur. Gaziantep kupanın hırsını ligden çıkarmayı düşünecektir ve ben bu hafta kazanacaklarını düşünüyorum. Tahmin:1

 Gençlerbirliği-Kayserispor (Pazar 17:00): Geçen hafta Manisa deplasmanından alınan 3 puan moralleri oldukça yükseltti. Ayrıca, perşembe akşamı yarı final maçında deplasmanda alınan beraberlik final umutlarını arttırdı. Mustafa Pektemek’in zor ameliyat sonrası bu kadar etkili bir dönüş yapmasını beklemiyorduk. Bu dönüş takımın hücum hattını çok etkin hale getirdi. Kayserispor 4 haftadır kaybediyor ve takım havasını tamamen kaybetmiş durumda. Geçen haftaki Kasımpaşa maçı bizim için sürpriz olmadı. Amrabat ve Ziani bu hafta takıma dönüyorlar ve etkili olmalarını bekliyorum. Kayserispor’un kadrosunun uzun süren bu mağlubiyet serisine Ankara’da son vermesini bekliyorum. Tahmin:02

 Galatasaray-Trabzonspor (Pazar 19:00): Galatasaray 3 haftadır sürekli kaybediyor  ve 6 haftadır kazanamıyor. Alınan 14 mağlubiyet ve toplanabilen 33 puan son yıllarda görülmemiş bir durum. Baros’un cezası devam ediyor ve bu hafta ayrıca Serkan Kurtuluş cezalı Hakan Balta ise sakat. Bu maça Fenerbahçe maçı kadar asılmaları durumunda Trabzon’u zorlayacaklardır. Fakat oyuncular için sezon bitmiş gibi gözüküyor. Trabzonspor ise tökezleme döneminden sonra zor da olsa 4 haftadır kazanıyor ve geçen hafta liderliği geri aldı. Son haftaya kadar devam edecek gibi görünen şampiyonluk yarışında bu maç çok önemli deplasmanlardan birisi. Üç sonuca da açık olan maçın gollü geçebileceğini  düşünüyorum. Tahmin:üst

 Kasımpaşa-Beşiktaş (Pazartesi 20:00): Kasımpaşa 2 haftadır kazanıyor ve oynadığı olumlu futbolla beğeni topluyor. Ligde kalmaları çok zor görünse de henüz mücadeleyi bırakmadılar. Bu hafta kazanıp haftaya Sivas ile yapacakları maça moralli gitmek isteyeceklerdir. Beşiktaş’ın kupa dışında bir amacı kalmadı. Onda da finali neredeyse garantilediler. Bu maça odaklanmakta zorlanabilirler. Karşılarında da her şeylerini ortaya koyacak bir takım bulacaklardır. Ayrıca konuk takımda eksik listesi bu hafta da epey kabarık. Ben bu maçta ev sahibini daha şanslı görmekle beraber gollü bir maç olacağını tahmin ediyorum. Tahmin:üst

3 Nisan 2011 Pazar

SSL 27. hafta - (Pazar-Pazartesi)

Manisa-Gençlerbirliği (Pazar 14:00): Manisaspor bu yıl deplasman takımı görüntüsünde. İç sahada biraz daha başarı olabilselerdi çok daha farklı bir durumda olabilirlerdi. Yine de başarılı bir sezon geçirdiklerini düşünüyorum. Gençlerbirliği ligdeki durumu bakımından çok rahat değil. Sivas aldığı 3 puanla onları 15.sıraya itti. Fakat hafta içinde çok önemli bir kupa maçı oynayacak olmaları oyuncuların ve teknik ekibin motivasyonunu etkileyebilir. Ben Manisa'nın bu defa kendi sahasında 3 puan alabileceğini düşünüyorum. Tahmin:1

Kayserispor-Kasımpaşa (Pazar 16:00): Ev sahibi 4 haftadır kazanamıyor ve 3 haftadan beri de kaybediyor. 3.lük hedeflerken ilk 4'ün de dışında kalmış durumdalar. Amisulashvili'den sonra Volkan Babacan ve Zalyeta da takımdan ayrıldılar. Sakat futbolcuların çokluğu dikkat çekici. Bu hafta da Karim Ziani ve Nordin Amrabat cezalı. Yine de kadrolarında hücum bölgesinde Mehmet Eren, Troisi ve Kujovic gibi isimler bulunuyor. Kasımpaşa ise yenilmesine rağmen her hafta iyi futbol oynuyor. 17 puandalar ve artık son şanslarını kullanmak isteyeceklerdir. Ben sürpriz bir sonucun çıkabileceğini düşünüyorum. Tahmin 02

Belediye-Buca (Pazar 17:00): Abdullah Avcı ve ekibi için en önemli hedef kupada final oynamak. Hafta içerisinde oynayacakları yarı final maçı onlar için sezonun en önemli maçı. Bu maçta çok efor sarf etmek istemeyebilirler. Kadroda rotasyona da gidebilirler. Buca'nın geçen hafta kendi sahasında Sivas'a kaybetmesi sürpriz değildi. Bundan sonra kader maçlarına çıkacaklar ve karşılarında bu maça çok da odaklanamayacak bir ekip olacak. Geçen haftaki gibi sonuca hemen gitmek isterlerse yine hüsrana uğrayabilirler. Dengeli bir oyunla puan alabileceklerini düşündüğüm bir maç. Tahmin:02

Fenerbahçe-Bursa (Pazar 19:00): Fenerbahçe 11 haftadır kazanıyor. Geçen hafta hariç hep iyi oynayarak kazandı ve son 4 deplasman maçında da geriden gelerek kazandı. Yani her şartta kazanmayı biliyorlar. Kendi sahasında oynadığı maçlarda genelde ilk yarıdaki etkili futbolla sonuca gidiyorlar. Bu maça çıkarlarken 3 puan geride olacaklar ve bu durum belki strese sebep olabilir. Bursaspor ise beklediğim şekilde yarışın dışında kaldı. Bundan sonraki hedefleri 3.lüğü korumak olacaktır. Bu maçta Ömer Erdoğan ve Mustafa Keçeli cezalı Vederson ise sakat. Savunmanın solunda yani Fenerbahçe'nin en etkili olduğu bölgede sıkıntı yaşayacak gibi gözüküyorlar. Ben Fenerbahçe'nin yine kazanacağını ve liderliği tekrar alacağını düşünüyorum. Tahmin:1

Antalya-Galatasaray (Pazartesi 20:00): Antalya kötü başladığı 2. yarıda, son üç haftada aldığı 5 puanla biraz rahatladı. Ortalama kümede kalma sınırını aşmaları için 7-8 puana daha ihtiyaçları var. Takım savunmalarının fena olmadığını düşünüyorum. Galatasaray, geçen hafta yeni sahasındaki ilk mağlubiyetini aldı ve son hedef maçını da kaybederek 13 mağlubiyete ulaştı. Milli maç arasında Hagi ile yollar ayrılarak takımın başına Bülent Ünder getirildi. Bu değişikliğin bir katkı sağlayacağını düşünmüyorum. Bu maçta Kazım, Culio, Baros ve Gökhan Zan cezalı. Arda milli maçta etkili oynamasına rağmen maç eksikliği 2 maç üst üste iyi oynamasını engelleyebilir. Dolayısıyla hücum bölgesinde sıkıntı yaşayacaklardır. Ben Antalyaspor'un kendi sahasında yenilmeyeceğini düşünüyorum. Tahmin:10