8 Nisan 2011 Cuma

Bülent Uygun & Eskişehir-Fenerbahçe


Bülent Uygun 1971 yılında Sakarya’da doğmuş ve Sakaryaspor’un alt yapısında futbola başlamış. Daha sonra önce Ankara Şekerspor’a sonra da Kocaelispor’a transfer olur. Orada oynadığı 4 yılın sonunda önce Galatasaray’ın şampiyonluk kutlamasında boy gösterir kısa bir süre sonra da Fenerbahçe’ye transfer olur. İlk yılında takımı çalıştıran Holger Osieck’in takıma oynattığı 3-6-1 sisteminin en ucunda görev yaptı. Aslında bir orta saha oyuncusu olmasına rağmen forvet oyuncularının sakat olmasıyla mecburen görev aldığı forvet bölgesinde 22 gol atarak gol krallığını kazandı. Fakat o sezonda aklımızda hep Kadıköy’de oynanan ve 0-0 biten Kayserispor maçında kaçırdığı penaltı kaldı. Çünkü şampiyonluk mücadelesinde takımlar pek puan kaybetmiyorlar ve puan puana bir yarış oluyordu. Bir sonraki sezonu orta sahada 32 maç ve 9 golle tamamlıyordu. Fenerbahçe ile 3. sezonunda C.Alberto Parreira ile kazanılan şampiyon takımın orta sahasında 33 maçta görev yapıp 8 gol atıyordu. O sezondan sonra Sakaryalılar gurubu olarak gösterilen Aykut Kocaman ve Oğuz Çetin dönemin başkanı Ali Şen tarafından takımdan gönderilir. Bülent Uygun'un ise bir sonraki sezonun başlarında takımla ilişkisi kesilir. Daha sonra Çanakkale Dardanel, Trabzonspor, Zonguldakspor ve Sivasspor’da futbola devam etmiş sakatlığından dolayı henüz 30 yaşında (2001) futbolu bırakmak zorunda kalmıştır.

 Futbolu bıraktığı Sivasspor’da önce Werner Lorant ile daha sonra Carol Pecze ile çalışır. Teknik direktörlük kariyeri 2006 yılının sonunda Carol Pecze’nin görevine son verilmesiyle başlar. İkinci yılında zirveye oynayan bir takım yaratır. 2008-2009 sezonunda onun çalıştırdığı Sivas sezonu 2. olarak tamamlar. O sıralarda verdiği demeçler hep gündem yaratmış ve bu açıklamalar genelde kamuoyu tarafından olumsuz ve itici olarak görülmüştür. Sivas’ın 2. olduğu sezondan sonra işler tersine gitmeye başlar. Avrupa kupaları ön elemelerinde alınan çok kötü sonuçlar takımın dengesini bozar ve ligde işler çok kötü giderken görevine son verilir. Bu sezona 20 küsur transfer ile Buca’da başlar. Çok ilginç bir şekilde Eskişehir’in başına geçer ve son iki yılda ortaya koyduğu kötü görüntüyü tersine çevirmeye çalışır.

Bülent Uygun, Fenerbahçe’ye karşı bugüne kadar 10 maça çıkmış, 1 galibiyet, 2 beraberlik ve 7 mağlubiyet almış. Bu mağlubiyetler de genelde gollü ve farklı mağlubiyetler olmuş. Tek galibiyeti 2008-2009 sezonuna çok kötü başlayan Luis Aragones’in takımına karşı son 15 dakikada bulduğu gollerle almış.


1-     07.11 2006      Sivas:0  Fenerbahçe:4 (kupa)
2-     04.03.2007      Sivas:2 Fenerbahçe:2
3-     25.08.2007      Fenerbahçe:1 Sivas:0
4-     27.01.2008      Sivas:1 Fenerbahçe:4
5-     26.09.2008      Sivas:2 Fenerbahçe:1
6-     28.02.2009      Fenerbahçe:4 Sivas:2
7-     04.03.2009      Fenerbahçe:3 Sivas:1 (kupa)
8-     21.03.2009      Sivas:0 Fenerbahçe:0 (kupa)
9-     16.08.2009      Fenerbahçe:3 Sivas:0
10-   06.11.2010      Fenerbahçe:4 Eskişehir:2

 Bülent Uygun’lu Eskişehir henüz iç sahada mağlubiyet almadı. Sahalarında renkli seyircilerinin de desteğiyle mükemmel bir performans ortaya koyuyorlar. Hoca, hafta içersinde bu maçla ilgili olarak çok iddialı demeçler verdi. Takım savunmasında başarılılar. Sezer Öztürk liderliğinde Pele’nin kattığı dinamizmle diri bir orta sahaya sahipler. Ümit Karan’a Burhan Eşer ve Erkan Zengin daha geriden destek veriyor.

Fenerbahçe için ise puan kaybına tahammülün mümkün olmadığı bir karşılaşma. Puan kaybı yaşanması halinde 2 maçlık bir fark oluşacak ki bu kalan 6 haftada kapanması oldukça zor olabilir. Bursa maçında yaşanan puan kaybına rağmen oynanan futbol ve oyuncuların hırsı oldukça olumluydu. Bu hafta takıma Emre Belezoğlu’nun dönüyor olması orta saha forvet bağlantısını güçlendirerek yaratacılığı arttıracaktır. Bal yapmayan arı olarak nitelenebilecek Özer Hurmacı’nın bu hafta dinlendirilebileceği kanısındayım. Niang ve Semih’den bir tanesinin kullanılmasının daha doğru bir karar olduğunu düşünüyorum. Kenarda bir kozun olması her zaman avantajdır. Benim bu maçtaki 11 tercihim; Volkan, Yobo-Lugano-Gökhan-Santos, Emre-Selçuk, Mehmet-Stoch-Alex, Niang.

Takımların büyük çoğunluğunun Fenerbahçe ve Trabzon’a karşı çok farklı performanslar ortaya koyması  bu farkın kapanmasına engel teşkil edecek en önemli sebep gibi gözükmekte. Bu durum her ne kadar haksız bir rekabete sebep olsa da değerli basınımızda pek yer bulamamaktadır.

Bu bakımdan gözümüz bu hafta oynanacak olan Galatasaray-Trabzon maçında olacak. Maç sonrasındaki gelişmeleri de dikkatle takip edeceğiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder