19 Aralık 2012 Çarşamba

Fenerbahçe Galatasaray'a YENİLMEZ!


Pazar günü kaybettiğimiz maçın teknik analizinin hiç bir önemi olduğunu düşünmüyorum. 2. devre boyunca çok kötü durumdaki rakibizi zorlayacak bir tepkimiz olmadı. Maç öncesinde handikap olabileceğini belirttiğim fazla sakinlik, hakeme itiraz dahi edemeyen tepkisizlik sonucu belirledi. Ve bu durum sinir bozucu bir hal almaya başladı.

Fenerbahçe, Galatasaray'a yenilmez!! Bunun bahanesi olmaz!! Mağlup olur ama yenilmez! Kabullenmez yenilgiyi!!

Pazar günü macın 45-80.dakikalari arası ve maç sonundaki "kabullenmişlik" kaybedilen 3 puan ve liderlik şansından daha önemli bir sorun bence. Bu durumun oyuncu profili ile ilgili olduğu çok açık! Fenerbahçe geleneklerinde kulüp kapısından çıkan oyuncu bir daha geri dönmez! Bu hata benim takip ettiğim son 25 yılda sadece bir kez bir kişi için yapıldı. O'nun da maddiyat için bir başka takımı nasıl tercih ettiğini hepimiz gördük! Sonrasını da. Dolayısıyla, Fenerbahçe'nin, Lugano'ya değil, Lugano'nun gözleriyle hakemleri ısırmasına, Tuncay'a, Emre'ye degil onların yenilgiye isyanlarına, hırslarına ihtiyacı var! Ve bunun için ortam o kadar müsait ki! Her taraftan camiamıza saldırı söz konusu. Tüm hakem hataları ne hikmetse hep bizim aleyhimize. 2.sarı karttan atılan bir oyuncumuza biçilen cezaların fütursuzca telaffuzu dahi bu hırsı kazanmamız için yeterli! 3 Temmuz'dan sonra türeyen spor hukukçuları Raul Meireles icin 15-20 maç cezayı insafsızca dile getirebiliyorlar! Saha içinde futbol adına hiç bir şey yapmasa da çıkarken armayı öpmesi bence taraftara şirin gözükmek maksatlı değildi. Raul Meireles, Boavista, Porto, Liverpool, Chelsea kariyeri boyunca görmediği ilk kırmızı kartını O ARMAYI taşıdığı için gördüğünün farkındaydı. 2.yarıdaki en iyi oynadığımız bölüm olan kart sonrası 10 dakika, umarım bundan sonrası için bütün oyuncularımız için bir uyanış olur ve 2011 yılında yakaladığımız havayı ligin 2.yarısıyla birlikte tekrar yakalarız. Çünkü benim oyuncu kalitesi ile ilgili bir eksikliğimiz olduğunu düşünmüyorum.


Bizim, "galibiyeti Türkiye'nin dörtte birine armağan ediyoruz" demecini verebilen Gökhan Gönül'ün Fenerbahçeliligine ihtiyacımız var, rakip takımın kural tanımaz, küfürbaz hocasına sarılan, yenilgiyi kabullenmiş Gökhan'a degil!! Maç sonunda yaşanan bu olay eminim benim gibi bir cok taraftarı hayal kırıklığına uğratmış hatta sinirlerini bozmuştur!! Çubukluyu taşıyan her oyuncu, o anda sinirden, hırstan kendini parçalayan, üzüntüden ağlayan binlerce taraftarını düşünmelidir önce!!

Maç sonu, geçen yıl Kadıköy'deki şampiyonluk sevincini köpek taklitiyle kutlayan Juventus'tan takım arkadaşıyla sarmaş dolaş görüntüler vererek kaliteli(!) spor basınımızın takdirini kazanan Krasic de dahil her oyuncumuz şunu unutmamalıdır;

Fenerbahçe Galatasaray'a YENİLMEZ!

Son olarak maç öncesi kareografileri ile sahamızda kazandıkları şampiyonluga gönderme yapan taraftar grubuna bir hatırlatma; biz Arenada şampiyon olabiliriz, siz de bizim sahamızda şampiyon olabilirsiniz, Peki ya 100. yılınız!! Daha önemlisi ve anlayamayacakları bir başka konu; bizi kazandığımız değil, kaybettiğimiz kupalar büyük yaptı!!

Sevgilerimle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder