5 Aralık 2013 Perşembe

Bir Daha da Fethiye'ye Gitmem!


Memleketimin takımıyla, gönlümün takımının eşleşmesini bloğa yazmamak olmazdı. Bu maç Fenerbahçe açısından çok önemli olmasa da Fethiyespor için Fethiyeliler için yüzyılın maçıydı. Ve önem veren taraf mutlu oldu.

1986-1987 sezonu devre arası kampında Fethiye Şehir Stadında oynanan Fethiyespor-Fenerbahçe hazırlık maçı hayatımda gittiğim ilk maçtı. Tutkunu olduğu takımı ancak radyodan takip edebilen, 5 dakikalık TRT görüntüleri için akşamı zor eden 10 yaşında bir çocuk için şehrinin mütevazi 3. Lig takımına karşı Lukovcan’ı, Abdulkerim’i, Kayhan Kaynak’ı, İsmail Kartal’ı, Şenol Çorlu’yu izleyebilmek heyecanların en büyüğüydü. Maç, Şenol Çorlu, Dusan Pesic ve Kayhan Kaynak'ın golleriyle 4-0 sona erdi. Maç sonunda stat çıkışındaki çeşmeden taraftarla birlikte su içen Müjdat Yetkiner’e kaptanım “Şampiyon olabilecek miyiz?” sorusunu sorma cesaretini göstermiş ve “Tabi ki olacağız” cevabını almış ve mutlu olmuştum. Fakat o sezon sportif olarak en başarısız sezonlardan birisi olmuştu. Sanırım bizim kuşak o kara günleri yaşadığı için bugün yeni nesle göre çok daha itidalli olabiliyor.

Kuralar çekildiğinde hayatımda gittiğim ilk Fenerbahçe maçını hatırladım. Maçı izlerken de duygusal olarak gel-gitler yaşadım. İtiraf edeyim; her dakikasında gönlümün takımının yanındaydım. Ama bir itiraf daha; hazırlık maçında amatör küme takımlarını yenemeyince dahi üzülen ben hayatımda ilk kez bir Fenerbahçe mağlubiyetine üzülmedim. Maçın sonunda güzel kızım, benim üzülmememe hatta gülümseyerek Fethiyeli oyuncuların hafta içi, soğuk dinlemeden otobüslerle 850 km. yoldan gelen Beşkazalılarla yaşadıkları sevinçlerini izlememe sinirlenerek ve ciddi ciddi “Sen bir daha Fenerbahçe’yi tutma, Fethiye’yi tut, Ben de bir daha Fethiye’ye gitmeyeceğim” yorumunu yapınca aslında çok mutlu oldum. Kızım gerçek bir Fenerbahçeli olmuş.

Kısaca maçtan da bahsedersek; Fenerbahçe ilk 30 dakika önde Hasan Ali-Webo-Holmen arkalarında Selçuk-Salih-Baroni, geri dörtlüde Bekir-Yobo-Topuz-Kadlec ve kalede Mert ile sahadaydı. Ersun Hocanın müdahalesi ile Hasan sol beke, Kadlec stopere, Bekir sağ beke Topuz öne şeklinde köklü bir yerleşim değişimi yaşandı. Fakat isteksizlik ve konsantrasyon eksikliğinde hiçbir değişiklik olmadı. Böyle olunca maç da nizami 4 gol atan Fethiyespor’un 2-1 üstünlüğü ile sona erdi.

Oyuncu bazında sadece Kadlec ve Holmen ile ilgili yorumum olacak; İlk izlediğimdeki düşüncem hiç değişmedi. Kadlec, Fenerbahçe’nin sol beki veya stoperi olamaz. Bir an önce bu yanlıştan dönülmeli. Ersun Hoca'ya "Holmen neden oynamıyor" eleştirilerine en güzel yanıtı dün akşam Holmen'in bizzat kendisi verdi düşüncesindeyim. 

3 sene önce çok değerli olan kupa, 2 senedir değersizleşmişti, spor basınımızın gözü aydın ki bu yıl yine çok değerli hale geldi.

Fethiyespor'a yeni hocaları Engin İpekoğlu ile bundan sonraki zorlu 1. lig müsabakalarında başarılar. Bence sezon başındaki hoca yanlışından 14 haftada da olsa döndüler. Umarım geç olmamıştır.


Saygılar, sevgiler…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder