Karabük deplasmanı birçok açıdan zor bir karşılaşmaydı. İki hafta önce
yazmış olduğumuz yazıda da bu maçı 1 puan olarak düşünmüş ve devreyi 42 puan
ile bitirebileceğimizi varsaymıştım. Nitekim birçok sporseverin(!) istediği
oldu ve bu deplasmandan puansız döndük.
Maça ideal 11'imiz ile fakat durgun başladık. Emenike'ye atılan uzun
toplarla gol arama düşüncemiz vardı. 15. dakika civarı son haftaların iyi
oyuncusu Baroni'nin top kaybıyla 1-0 mağlup duruma düştükten sonra kontrolü ele
aldık. Devre sonuna kadar da gayet iyi bir oyun ortaya koyduk. Verilmeyen
nizami bir golümüze rağmen, 24 pas sonunda atılan mükemmel bir gol ile eşitliği
yakaladık. 30 dakikalık oyun düşünüldüğünde 2.devre rahat bir galibiyet
alacağımız görüntüsü vardı. Bu süreçte dönen topları alan, rakibini ileri doğru
iterek ileride çoğalabilen klasik Fenerbahçe sahadaydı.
2.devrenin başında da ta ki penaltı pozisyonuna kadar bu görüntü çok
farklı değildi. Ersun hoca da bu oyuna inanarak 63.dakikada klasik Potuk-Webo
değişikliğine gitti. İlk 15 dakikadaki görüntü devam ediyor olsaydı bu
değişikliği yapacağına inanmıyorum. Yani, bence oyunun gidişatı açısından
hatalı bir değişiklik değildi. Zira 65'te hakem Bülent Yıldırım bomboş
pozisyonda atağımızı kesmese belki yine bir Webo golüyle öne geçebilirdik ve
hoca yine haklı olurdu. 69.dakikada Caner'in ceza saha içerisinde uzak mesafeli
bir şuta kontrolsüz çıkmasıyla sebep olduğu penaltıdan sonra ise sahada
tanınmayacak bir takım vardı. O dakikadan sonra tek pozisyonunuz olmadığı gibi
kalemizde de çok sayıda pozisyon verdik ve sezonun en kötü görüntüsünü
ortaya koyduk. Özellikle Gökhan'ın karşısında oynayan Hamroun yıldızlaştı.
Caner'in kanadında başlayıp, doğru hamleye Ahmet İlhan ile yer değişince oldukça
etkili oldu. Kendisine en uçta oynayan Akpala da eşlik edince özellikle son 20
dakika iyi oynayan bir Karabük izledik. Bu maç özelinde, Sow, Kuyt ve Baroni etkisiz olsalar da haftalardır
zayıf karnımız maalesef en güvendiğimiz isimlerin başında gelen Gökhan Gönül.
Bunun tedbiri teknik heyet tarafından bir an önce alınmalı.
Peki neden bu kadar kötü duruma düştük? Yanlış olmadığını düşündüğüm Webo değişikliği sonrasında geriye düşmemiz bizi psikolojik olarak bitirirken o ana kadar 1 puana razı Karabük'e müthiş bir moral kazandırdı. Rakip, orta sahadan 1 kişi eksilmenin de etkisiyle dönen tüm topları toplayıp, neredeyse tüm ikili mücadeleleri kazandılar. Burada Ersun hocaya eleştirimiz şu olabilir; Oyunun aleyhimize döndüğünü gördüğünde yani en geç 75'te 2 değişikliğe birden gidip oyundan düşen Baroni ve Sow'u kenara alabilirdi. Çünkü o anda ihtiyacımız olan şey topu tutmak ve özellikle 2.topları toplayabilmekti.
Maçın hakemi Bülent Yıldırım ve verilmeyen golde bayrağını tereddütsüz
kaldıran Ekrem Kan için Fenerbahçe tribünlerinin görüşü sabittir. Nitekim
kendileri de bu ünlerini doğrulayacak bir yönetime daha imza attılar.
Rakiplerimizden birisi defalarca ofsayttan gollerle puanlar toplarken, bizim
aleyhimize yapılan hatalar her hafta devam ediyor. Hakem demişken bir
hatırlatmada bulunmak istiyorum; çeşitli maçlarda facia yönetimlere imza atan
Halis Özkahya, Cüneyt Çakır, Fırat Aydınus gibi hakemler maç almaya devam
ederken, ligin 6.haftasında 29 Eylül 2013 tarihinde Gençlerbirliği-Fenerbahçe
maçında mükemmele yakın maç yöneten Serkan Çınar o günden bu yana ligimizde maç
alamıyor. Yönetimimiz bu ve benzeri konuların takipçisi olmalıdır.
Sonuç
olarak; Tolunay Kafkas'ın Fenerbahçe maçlarına verdiği özel önem yanında 15
haftadır yenilmeden ligi domine ediyor olmamız rakibimize ekstra bir motivasyon
sağlamıştı. Buna karşılık takımımız ise bu deplasmana yeteri kadar konsantre
değildi. Sahanın en iyilerinden Mehmet Topal'ın maç sonundaki zemin bahanesine katılmıyorum. Zira, çok iyi oynadığımız bir 30 dakika var. Takımımızın kesinlikle bahsedildiği gibi kötü bir durumda olduğunu düşünmüyorum. Bir takım hep kazanamaz. Bu deplasmanda da kaybetmemiz için birçok şey bir araya gelmişti.
Son 20 dakikada mağlubiyete bir tepki vermeyişimiz ve sezon başından beri vermediğimiz kadar pozisyon vermemiz birçok kişiyi oldukça memnun etmiş görünüyor. Akşam göz gezdirdiğim tüm spor programlarının ortak fikri "Fenerbahçe son dakika golleriyle alarm veriyordu...Karabük tarihi farkı kaçırdı...Düşüş devam eder, rakipler de gayet iyi geliyor" şeklindeydi. Ama
"umut" işte rahmetli Cem Karaca'nın dediği gibi:
"...umar ha umar
umar..."
Saygılar, sevgiler...
Saygılar, sevgiler...
Eline saglik
YanıtlaSil