27 Şubat 2011 Pazar

Lugano yine neden atılmadı?


1-Volkan Demirel (9): Çok iyiydi kurtardığı penaltıyla gerilimi artacak maçı rahatlattı.
2- Diego Lugano(7): İyi bir maç çıkardı. İlk yarıda kafa vuruşuyla gole yaklaşmasının yanında, topla hücuma çıkıp organize atağa katıldı. Savunmada zorlanmadı.
3- Joseph Yobo(6): Çok kritik bir hatanın devamında istemeden de olsa penaltıya sebep oldu. Bunun dışında Kasımpaşa nadir ataklarında problem yaşamadı.
77- Gökhan Gönül(6): Özveriyle oynamaya devam ediyor. Eski güçlü günlerinden uzak olsa da Beşiktaş maçından daha iyiydi.
27-Andre Santos(7): Son haftalardaki iyi oyununa devam etti. Solda Dia ile iyi anlaşıyorlar. Oyuna top sokmada ve hücuma verdiği destekte başarılıydı.
21-Selçuk Şahin (8): İlk yarıda 2-3 top kaybı olsa da savunmaya verdiği destek ve hücumları kurmasıyla sahanın iyilerindendi. Yine formunun arttığı bir dönemde sakatlandı.
5-Emre Belezoğlu (6): Emre’nin formsuz hali devam ediyor. Hücuma destek veremedi fakat orta sahada yine çok mücadele etti.
38-Mehmet Topuz (6): Mehmet 2 haftadır o muhteşem formunu aratıyor. 2. yarının ortasında göbeğe geçince biraz daha etkili oldu.
92- Issier Dia (7): Çok iyi bir form yakaladı fakat etkili oyununu tek devre gösterebiliyor. 2.yarıda gol bulmasına rağmen ilk 30 dakika daha iyiydi.
10-Alex de Souza (9): Kaptan yine harika oynayıp, serbest vuruştan golünü yapıp 17 gole ulaştı.
7- Mamadou Niang (7): Çok çalışıyor, eski gücüne de yaklaştı ama hızlı ataklarda final paslarını yapamıyor.
20- Özer Hurmacı (4): 67’te Dia’nın yerine girdi. Çok top kaybı yapıp etkili olamadı. Verilen şansları iyi kullanamamaya başladı.
16- Christian Baroni (5): 73’te Emre'nin yerine girdi. Çok fazla iş düşmedi.
14- Gökay İravul: Son 5 dakika oynayabildi.

Maçtan 15-20 dakika önce LİG TV'ye iki teknik adam maç öncesi görüşlerini açıkladılar. Röportajda Aykut Kocaman'ın yerine 1985 ve 1989 şampiyonluklarımızda 2 numaralı formamızı başarıyla giyen İsmail Kartal konuştu. Bu konuşma sırasında Aykut Kocaman’a ve İsmail Kartal’a haksızlık yaptığımızı düşündüm. Aykut Hoca’yı, İsmail Kartal’ı yardımcısı yaptığı için eleştirmiş, İsmail Kartal'ı da kapasitesiz olarak düşünüp hakkında ileri geri konuşmuştuk. Röportajda İsmail Hoca hepimize ders verdi. Yaptığı değerlendirmeyle bizimle birlikte maç sonlarında kötü Türkçeleri ile yüzeysel bir analiz dahi yapamayan yılların süper lig hocalarına da ders verdi.

Fenerbahçe henüz 1. dakikada organize gelişen atakta golü bulabilirdi fakat kaleci Fırat’a şansı yardım etti. Takım ilk dakikalarda önde müthiş pres yaptı ve dönen topları alarak Kasımpaşa’ya atak izni değil 2 pas üst üste yapma izni dahi vermedi. Bunda Yobo ve Lugano’nun ileri çıkarak mesafeyi iyice daraltmaları önemli rol oynadı. Yüksek tempo 25 dakika kadar sürdü. Kasımpaşa ilk atağını 28.dakikada yapabildi. Takım temposunu düşürürken kaptan takımını rahatlatan harika frikik golünü attı. Pozisyonun olmadığı 43’te Gökhan sağ taç çizgisinden ceza sahamıza doğru paralel anlamsız bir top attı, kafasını eğip uzaklaşmasını sağlamak terine Yobo topa kafasını uzatıp anlamsızlığa devam etti. Çizgi üzerinde top eline gelince Halis Özkayha yardımcı hakem Ekrem Kan’ın uyarısıyla penaltıyı çaldı. Volkan o kadar konsantreydi ki müthiş bir kurtarış yaptı. Burada haftanın fotoğrafı penaltıyı kurtaran Volkan’a sarılan arkadaşlarının hırsı ve coşkusuydu. Bunun devamındaki pozisyonda az önceki coşkuyla Lugano topla bir hücum yaptı ve Mehmet Topuzla bir pozisyon yaratıldı.

2. devre 55. dakikada Niang’ın güzel asistsinde Dia hem kendisinin hem de takımının beklediği golü attı. 63’te Volkan, Azar Karadaş’ın kafasından gelen topta iyi bir kurtarış daha yaptı. Oyuna Özer girince sola, Niang sağa, Topuz ortaya geçti. Takım ilginç bir şekilde 4-6-0 gibi bir diziliş ile oynamaya başladı. Aykut Kocaman geleceğin dizilişi denen bu kurguyu Ankaraspor’da da birkaç defa denemişti. Bu bölümde iyi oynamadığımız eleştirilerine çok da katılmıyorum. Eğer durum 0-0 olsaydı maçın başındaki tam saha baskı ve arzulu futbol devam ediyor olacaktı. Bence alınan önemli galibiyetlerden sonra gelen Kasımpaşa maçındaki 2. yarıdaki düşüşün normal olduğunu kabul etmemiz gerekir. Kazanmak her zaman güzeldir. Sanırım Alex bir çok kişinin sinirini bozmaya devam ediyordur.

Kasımpaşa sert başladığı maçın ilk yarısında 10 kişiyle savunmada kaldı. Skor 1-0 olduktan sonra da oyun anlayışlarında bir değişiklik olmadı. Sağ bekten orta saha yaratma modasına Fuat Çapa da uymuş olacak ki Keller orta sahanın ortasında görev yaptı. Anlamadığım konu; Ersen Martin yokken dahi geçen yıl en çok göze batan modern forvet Şahin Aygüneş'in oyuna son 15 dakikada girebilmesi oldu.

Takımın en güçlü ve formda oyuncularından Selçuk Şahin'e şansız sakatlığından dolayı geçmiş olsun, bir an önce takıma dönmesi dileğiyle. Bu savaşta herkese ihtiyacımız olacak.

2. yarıdan itibaren hakemler ve Fenerbahçe spor camiasının bir kısmı tarafından birlikte anılmaya başlamıştı. Ama bunu inanarak söyleyen çok renkli dostlarımız Fenerbahçe lehine bariz bir hakem hatası yerine (en ince ayrıntısına kadar inceledikleri halde bulamadıkları için) genellemelerle konuşmayı tercih ediyorlar.  En çok kullandıkları argüman da, her şeyden anlayan yaşlı bir köşe yazarının da her maçtan sonra söylediği gibi “Bu Lugano nasıl atılmaz arkadaş”. Lugano bugünkü maçı 1 (yazıyla bir) faulle tamamladı. (42.dakikada bizim yarı sahamızın ortalarında sol taç çizgisine yakın bir yerde). Benzer durum Trabzon, Kayseri ve Beşiktaş maçları için de geçerliydi. Lugano hedef! Hedef, çünkü dünya starlarından ve bir çok forvet oyuncusundan çok golü var, takımı için canını dişine takıp oynuyor. Ben Trabzon’un yarınki maçta olası bir puan kaybından sonra her sene farklı renklere sevdalanan yöneticilerden ve basınımızın karizmatik(!) ve centilmen hocası  Şenol Güneş’ten hakem açıklamaları bekliyorum.

TV’den izlediğim maçta seyirci performansının iyi olduğunu düşünüyorum. Özellikle “kümede kal” ve "yeteer” güzeldi. Maça giden herkese teşekkürler...


1 yorum:

  1. tolgacım eline sağlık.Maçı izlemedim ama izlemiş gibi oldum.

    YanıtlaSil