25 Şubat 2011 Cuma

Türk Takımı gibi


Dün akşam maç sonrasında maçın kısa özetini yaptığım eşimin verdiği cevap bu başlık.Düşününce hiç haksız değil.Avrupa'nın elit takımları arasında gösterilmeye başlanan ve yaptığı takım savunmasıyla özellikle ön alan savunması açısından Avrupa'nın en iyi ve istikrarlı takımı olarak gösterilen Fenerbahçe Ülker maçın ilk 26 dakikası Erceg'den gelen süpriz dış atışlar dışında bu ünvana layık bir oyun sergiledi.Bu durum skora yansıdı ve bu bölümü takımımız 49-37 önde geçti.Bu dakikadan sonra seyirci rekorunun kırıldığı bir maçta 2 yanlış tercih ve bir süpriz üçlük sonrası farkın ani olarak kapanması sonrası takım olarak tüm dengemiz bozuldu.İşte tam da burada başlıkta durum ortaya çıktı.Yani takım olarak bizim iyi yaptığımız savunma yerine Olympiakos'u hücum ederek yenmeye çalıştık ve bu sene hiç bir maçta görmediğimiz kadar kötü bir oyun izledik.Bu 14 dakikalık bölümde 43-17 gibi bu seviyelerde kabul edilemez bir sonuç ortaya çıktı.

Bahsettiğimiz bu durumdan maç sonu Nevan Spahija'da şikayetçi oldu.Spahija özetle “HÜCUM ve savunmada çok düzgün bir sistemimiz vardı, ancak ne olduğunu anlayamadım ve 14 dakika içinde maçı kaybettik. Rakip takım önce geçmeye başladığında oyuncular boş verdi, neden savunmaya devam etmediler anlayamıyorum. İkinci kez Olympiakos’u yenmenin zor olacağını biliyordum, çünkü çok tecrübeliler ve çok kaliteli bir takım. Şimdi Kaunas’taki maçın kaybının ne kadar önemli olduğunu gördük.”

Bu 14 dakikalık bölüm sonrası çoğumuzun aklına Mirsad Türkcan gibi yenilgiye isyan eden takımımızın ruhu olan bir oyuncu sahada olsaydı bu kadar kolay teslim olurmuyduk diye.Bu şekilde maçlar oynanmadan elit takımlar arasına giremeyeceğimiz umarım buradan gerekli dersler çıkarılır ve Final Four yolumuz uzun süre açık olarak kalır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder